ANA ARI İHTİYACINIZ İÇİN ARAYIN.







İBRAHİM ALBAYRAK-ANA ARI ÜRETİCİSİ







TLF:0 532 414 95 53 ANTALYA




29 Ağustos 2009 Cumartesi

Kireç hastalığı

Bu hastalık arıların larva döneminde görülen,larvanın önce siyahımsı sonra beyazlaşarak kovan önüne atılması halidir.Larva kireç halini alır.kurur.Beyazlaşır.Kireci andırdığından bu adla anılır.
Bu hastalığın en çok görüldüğü yerler deniz kıyısı ılıman ve nemli bölgelerdir.Zaten hastalık kovandaki nemin ve karbondioksidin atılamaması kovanın yeterince havalanmaması sonucu ortaya çıkar.Hastalık aslında bir tür Ascosphaera apis adı verilen fungus türü mantar hastalığıdır.Bu hastalığa yanlış ve zamansız beslemede sebeb olabilir.Geç güz ve erken ilkbahar beslemelerinde kovan ağzı arılarca daraltığı için kovan yeterince hava akımı yapamaz.Kovan içi karbondioksit ve nemişnin artmasından dolayıda bu hastalık ortaya çıkar.Çözümü ve tedavisi güçlü kovanlar ve kovanların havalandırılmasıdır.Ben kovan tabanlarına ve kovanın yan taraflarına şarjlı makkapla sandık çivisi kalınlığında delikler açıyorum.Bu kovanların havalanmasını sağlıyor.Ayrıca kovan nakilleri sırasındada kovanların havalanmasını ve arıların boğulmasını engelliyor.Her arıcı arılığında kullanacak araçlara bir şarjlı makkap eklemeli...
Değerli arıcı dostlar arılığınızda güçlü hastalıklara karşı dirençli bölgenize uyumlu ırklarla çalışmanız en doğru kural.Ama bu konuda bizim önümüzü açacak kurum ve kuruluşlar ülkemizde yok denecek kadar az...Şu bloklar sayesinde bilgi alışverişiyle yanlışlarımızı düzelterek MSN de konuşarak ülkemiz arıcılığının gelişmesine yardımcı oluyoruz.ORMAN BAKANLIĞIDA ülkenin değişik bölgelerinde arıların faydalanabileceği iklimlere uygun Akasya,ıhlamur,Deli kestane ve buna benzer bitki örtüsünü dikerek geliştirse ülkemiz arıcılığı nektar sıkıntısı çekmez arıcılık çok karlı hale gelir,işsiz kırsal alan gençlerine ve çiftçilerine bir iş imkanıda yaratılmış olur.Hayırlısı olsun diyerek yazımıza son veriyoruz.
Kalın sağlıcakla

25 Ağustos 2009 Salı

YAVRU ÇÜRÜĞÜNÜN SEBEBLERİ

Yavru çürüğü,Kapalı yani pupa halinde değişime girerek arıya dönüşen kurtcuğun ölerek kovan içinde koloninin çökmesine sebeb olan bir hastalıktır.Genel olarak hastalığa bir tür virüsün sebeb olduğu gerçektir.Virüs kovana değişik sebeblerle bulaşırsa kovan içinde kolayca arı sütü ile beslenir.Kapalı pupa haline gelince sayısı çoğalan virüs hem arı sütünün bozulmasına hemde zehirleyerek pupa halinde bulunan kapalı yavrunun ölümüne sebeb olur.Bu kapalı yavruların tümünün ölümüne sebeb olur.Ölen yavrular kovan içinde ağır bir kokuya sebeb olur.Zaten iyi bir arıcı bu kokuyu kolay alır.Çünkü;Rahatsız edicidir.Gelelim Çözümüne; Henüz tam bir tedavi yöntemi ve ilacı yoktur.Yapılacak iş kolaydır.Hemen arılığın yan veya arka tarafına ateş yakılır.Kovandan tüm petekler mevcut arısı çırpılarak alınır.Yanan ateşde bu petekler yakılır.Bu şekilde virüslerin arılıkda yayılması engellenir.Kovanın yerine iyice yakılarak veya sodalı su ile dezenfekte edilmiş başka bir kovan konur.Başka kovanlardan 2-3 tane tam kapalı yavrulu ve ballı petek konur.Hastalık oluşan kovanın arısı eski kovanın önüne konan bir çuvalın üstüne çırpılır.Arılar yeni kovana girerken hastalık oluşan kovanın içi gazete kağıdı veya ağaç kırıntıları ile yakılır.Böylece bu kovandan virüs buluşması önlenir.Çırpılan kovan dan çuval üstüne çırpılan arılar girince bu çuval da ateşde yakılır.Bu hastalık bulaşan kovan kendimiz tarafından işaretlenir.sıkça kontrol edilir. Bir ay süre içinde yeni kovandada hastalık ortaya çıkmazsa temizlik yapılmış demektir.
Bu hastalık bilinen arı hastalıkları içinde en tehlikeli olanıdır.BU BAKIMDAN ARICILAR HER ZAMAN BU HASTALIĞA KARŞI DİKKATLİ OLMAK ZORUNDADIR.Tüm arıcılara kolay gelsin.Hayati İNAL

22 Ağustos 2009 Cumartesi

KOVAN TERKLERİNİN SEBEBLERİ

Eylül ayı ve son baharda arıcıların yaşadığı en büyük temel aksaklıklardan birisininde arıların kovan terkleridir.Kovan terkleri son yıllarda dünya genelinde çok yaşanmaya başladı.Bu terkler sonucu,kovanı terk eden arıların büyük bir kısmı başka kovanlara girmekteler.Birkısmıda oğul çıkar gibi kovandan ayrılarak kaybolup gitmekte...
Kovan terk sebeblerini şöyle sıralayabiliriz;
1-Kovandaki arıların yaz sonu ve sonbahar önü yeterince bal üretememesi;Aç kalma korkusunu hisseden arı strese girer.Aynı stresi bal hasadı sonundada yaşar.(Bundan dolayı hasaddan sonra şerbet veye kek verilmeli)Stres sonucu çözümsüzlük arıların kovanı terk etmelerine sebeb olur.
2-Son Bahar güvesi;Güve petekleri kapladığı zaman(Genelde zayıf arılar)yaşama şartları bozulan arılar kovanı terk eder.Buna güve sürgünüde denir.
3-Kovan kokusu;Genelde arı fazla kokuyu sevmez.Çünkü kokular duyu sistemlerini bozar.Kovan içinde algılama sistemi iyi çalışmaz.Kovana has,ana arı ve işçi arıların durumu normal olarak algılanamaz.Yabancı işçiler kolaylıkla kovana girer.Yağmacılık yapma girişiminde bulunurlar.Bu durumda kovan korunamaz.Arılar iyi gelişemez.Kovan terk edilir.
Dün sahil arılığımda arılara sonbahar takviyesi yaparak kek vereyim dedim.Arılığımda 65 civarı kovan var.Kek verirken 3 kovan arının kovan teri yaşadığını gördüm.Hatda arılardan biriside fena bir arı değildi...Balı,iyi bir yavrusu vardı.Toplam 3 çıtalık olan bu arının kovanı terk etme sebebini dün fazla çözemedim.Çünkü;Hava sıcak ve niyetli olunca kendi konumumu korumak istedim.Bugün akşam üstü inceleyeceğim.Kovan terk sebebleri bunlarla sınırlı değil.daha başka sebeblerde var.Onlarıda yazacağız.sizlerde böyle yaşadığınız arı terk sebeblerini yorumlarla yazarsanız temel faktörleri birleştirip önlemleri alabiliriz.
Değerli arıcı dostlar, en büyük kovan terk sebebi açlık stresi...Arılar sabit noktada yıl boyu kalıyorsa yer değiştirme ve taşıma yapılmıyorsa bu sıkıntıyı yaşarlar.Sabit noktada kalan arılarda ikinci bir sıkıntıda arı hastalıklarıdır.Arı hastalıkları sabit yerde kalan arıların kolay çökmelerine sebeb oluyor.Bundan dolayıda arıların yerini ortalama olarak 3 kez değiştirmek çok faydalı...Zaman olarak şöyle denilebilir.1-İlkbahar yeri2-yaz yeri3-sonbahar ve kışlık...
Bu yazının devamında buluşmak isteğiyle...Hoşça kalın

20 Ağustos 2009 Perşembe

HASAT BİTTİ


Artık mevsimin son finalini tamamladık.Yaz hasadını yaptık.Beklediğimiz kadar bir hasat olmadı.Aslında sebeblerinide biliyorum.Ama gönül çok bekliyor.Ben ne diyebilirim.Yaz yağmurları aralıklarla haftada bir iki defa daima yağdı durdu.Bitkideki nektar daima yıkandı.Arıda nektar yıkanınca fazla bir bal yapamadı.Yinede şükürler olsun.Çevremde ve ülkenin değişik yerlerindeki arıcılarda bu durumun farkında.Onlarda memnun değiller.Şimdi geride çam balı ve püreen var.OLURSA...Yoksa bu yılı tamamladık.Sağlık olsun.
Çam balı için pek umutlu değilim.Çam basrası hava serin ve nemli olursa öyle oluşuyor.Püreende ancak iyi bir yağmur yağarsa.Öyle olunca çam ve püreenden bir şey beklemiyorum.Çünkü;Akdenizde ağustos ve Eylülde yağmur yağma oranı %10 ...10 yılda bir püreen bal veriyor.Çünkü;Yağmur yağmazsa bitkiyaz sıcağı ile kavrulduğundan nektar verecek nemi toprakdan alamıyor.Kuru ve kokusuz nektarsız çiçekler açıyor.Hayırlısı olsun.
Şimdilik yapılacak iş arıların güz bakımı ve son dönem güçlü yumurta oluşumlarını sağlamak ...Başka bir iş yok.Sonuçda RAMAZAN geldi.TÜM ÜLKEMİZİN DOST VE ARKADAŞLARIMIZIN ARICILARIN RAMAZANI MÜBAREK OLSUN.
Hayati İNAL