ANA ARI İHTİYACINIZ İÇİN ARAYIN.







İBRAHİM ALBAYRAK-ANA ARI ÜRETİCİSİ







TLF:0 532 414 95 53 ANTALYA




30 Eylül 2009 Çarşamba

PÜREĞENDE DAVET VAR

Bugün arıların etrafında gezintide ve gözlemdeydim.Önce arıların suluklarını doldurdum.Etrafında püreğenlerden resimler aldım.Güzel açmıştı püreğen çiçekleri...
Bu eşek arısıda şaşırmış galiba...Önce resimledim.Sonra kafasına odun vurdum...
Püreğen çiçekleri yarışırcasına açıyor...Böyle bir görüntüyü arıcılığa başladığım 1998 yılından beri ilk kez görüyorum...

Püreğen böyle açınca arılarda böyle güzelliği kaçırmak istemez herhalde...Onlarda önlerinin kış olduğunun bilincinde...Ondan dolayı hem polen hemde nektar kaynağı olan püreğenleri iyi değerlendiriyor.
Posted by Picasa

29 Ağustos 2009 Cumartesi

Kireç hastalığı

Bu hastalık arıların larva döneminde görülen,larvanın önce siyahımsı sonra beyazlaşarak kovan önüne atılması halidir.Larva kireç halini alır.kurur.Beyazlaşır.Kireci andırdığından bu adla anılır.
Bu hastalığın en çok görüldüğü yerler deniz kıyısı ılıman ve nemli bölgelerdir.Zaten hastalık kovandaki nemin ve karbondioksidin atılamaması kovanın yeterince havalanmaması sonucu ortaya çıkar.Hastalık aslında bir tür Ascosphaera apis adı verilen fungus türü mantar hastalığıdır.Bu hastalığa yanlış ve zamansız beslemede sebeb olabilir.Geç güz ve erken ilkbahar beslemelerinde kovan ağzı arılarca daraltığı için kovan yeterince hava akımı yapamaz.Kovan içi karbondioksit ve nemişnin artmasından dolayıda bu hastalık ortaya çıkar.Çözümü ve tedavisi güçlü kovanlar ve kovanların havalandırılmasıdır.Ben kovan tabanlarına ve kovanın yan taraflarına şarjlı makkapla sandık çivisi kalınlığında delikler açıyorum.Bu kovanların havalanmasını sağlıyor.Ayrıca kovan nakilleri sırasındada kovanların havalanmasını ve arıların boğulmasını engelliyor.Her arıcı arılığında kullanacak araçlara bir şarjlı makkap eklemeli...
Değerli arıcı dostlar arılığınızda güçlü hastalıklara karşı dirençli bölgenize uyumlu ırklarla çalışmanız en doğru kural.Ama bu konuda bizim önümüzü açacak kurum ve kuruluşlar ülkemizde yok denecek kadar az...Şu bloklar sayesinde bilgi alışverişiyle yanlışlarımızı düzelterek MSN de konuşarak ülkemiz arıcılığının gelişmesine yardımcı oluyoruz.ORMAN BAKANLIĞIDA ülkenin değişik bölgelerinde arıların faydalanabileceği iklimlere uygun Akasya,ıhlamur,Deli kestane ve buna benzer bitki örtüsünü dikerek geliştirse ülkemiz arıcılığı nektar sıkıntısı çekmez arıcılık çok karlı hale gelir,işsiz kırsal alan gençlerine ve çiftçilerine bir iş imkanıda yaratılmış olur.Hayırlısı olsun diyerek yazımıza son veriyoruz.
Kalın sağlıcakla

25 Ağustos 2009 Salı

YAVRU ÇÜRÜĞÜNÜN SEBEBLERİ

Yavru çürüğü,Kapalı yani pupa halinde değişime girerek arıya dönüşen kurtcuğun ölerek kovan içinde koloninin çökmesine sebeb olan bir hastalıktır.Genel olarak hastalığa bir tür virüsün sebeb olduğu gerçektir.Virüs kovana değişik sebeblerle bulaşırsa kovan içinde kolayca arı sütü ile beslenir.Kapalı pupa haline gelince sayısı çoğalan virüs hem arı sütünün bozulmasına hemde zehirleyerek pupa halinde bulunan kapalı yavrunun ölümüne sebeb olur.Bu kapalı yavruların tümünün ölümüne sebeb olur.Ölen yavrular kovan içinde ağır bir kokuya sebeb olur.Zaten iyi bir arıcı bu kokuyu kolay alır.Çünkü;Rahatsız edicidir.Gelelim Çözümüne; Henüz tam bir tedavi yöntemi ve ilacı yoktur.Yapılacak iş kolaydır.Hemen arılığın yan veya arka tarafına ateş yakılır.Kovandan tüm petekler mevcut arısı çırpılarak alınır.Yanan ateşde bu petekler yakılır.Bu şekilde virüslerin arılıkda yayılması engellenir.Kovanın yerine iyice yakılarak veya sodalı su ile dezenfekte edilmiş başka bir kovan konur.Başka kovanlardan 2-3 tane tam kapalı yavrulu ve ballı petek konur.Hastalık oluşan kovanın arısı eski kovanın önüne konan bir çuvalın üstüne çırpılır.Arılar yeni kovana girerken hastalık oluşan kovanın içi gazete kağıdı veya ağaç kırıntıları ile yakılır.Böylece bu kovandan virüs buluşması önlenir.Çırpılan kovan dan çuval üstüne çırpılan arılar girince bu çuval da ateşde yakılır.Bu hastalık bulaşan kovan kendimiz tarafından işaretlenir.sıkça kontrol edilir. Bir ay süre içinde yeni kovandada hastalık ortaya çıkmazsa temizlik yapılmış demektir.
Bu hastalık bilinen arı hastalıkları içinde en tehlikeli olanıdır.BU BAKIMDAN ARICILAR HER ZAMAN BU HASTALIĞA KARŞI DİKKATLİ OLMAK ZORUNDADIR.Tüm arıcılara kolay gelsin.Hayati İNAL

22 Ağustos 2009 Cumartesi

KOVAN TERKLERİNİN SEBEBLERİ

Eylül ayı ve son baharda arıcıların yaşadığı en büyük temel aksaklıklardan birisininde arıların kovan terkleridir.Kovan terkleri son yıllarda dünya genelinde çok yaşanmaya başladı.Bu terkler sonucu,kovanı terk eden arıların büyük bir kısmı başka kovanlara girmekteler.Birkısmıda oğul çıkar gibi kovandan ayrılarak kaybolup gitmekte...
Kovan terk sebeblerini şöyle sıralayabiliriz;
1-Kovandaki arıların yaz sonu ve sonbahar önü yeterince bal üretememesi;Aç kalma korkusunu hisseden arı strese girer.Aynı stresi bal hasadı sonundada yaşar.(Bundan dolayı hasaddan sonra şerbet veye kek verilmeli)Stres sonucu çözümsüzlük arıların kovanı terk etmelerine sebeb olur.
2-Son Bahar güvesi;Güve petekleri kapladığı zaman(Genelde zayıf arılar)yaşama şartları bozulan arılar kovanı terk eder.Buna güve sürgünüde denir.
3-Kovan kokusu;Genelde arı fazla kokuyu sevmez.Çünkü kokular duyu sistemlerini bozar.Kovan içinde algılama sistemi iyi çalışmaz.Kovana has,ana arı ve işçi arıların durumu normal olarak algılanamaz.Yabancı işçiler kolaylıkla kovana girer.Yağmacılık yapma girişiminde bulunurlar.Bu durumda kovan korunamaz.Arılar iyi gelişemez.Kovan terk edilir.
Dün sahil arılığımda arılara sonbahar takviyesi yaparak kek vereyim dedim.Arılığımda 65 civarı kovan var.Kek verirken 3 kovan arının kovan teri yaşadığını gördüm.Hatda arılardan biriside fena bir arı değildi...Balı,iyi bir yavrusu vardı.Toplam 3 çıtalık olan bu arının kovanı terk etme sebebini dün fazla çözemedim.Çünkü;Hava sıcak ve niyetli olunca kendi konumumu korumak istedim.Bugün akşam üstü inceleyeceğim.Kovan terk sebebleri bunlarla sınırlı değil.daha başka sebeblerde var.Onlarıda yazacağız.sizlerde böyle yaşadığınız arı terk sebeblerini yorumlarla yazarsanız temel faktörleri birleştirip önlemleri alabiliriz.
Değerli arıcı dostlar, en büyük kovan terk sebebi açlık stresi...Arılar sabit noktada yıl boyu kalıyorsa yer değiştirme ve taşıma yapılmıyorsa bu sıkıntıyı yaşarlar.Sabit noktada kalan arılarda ikinci bir sıkıntıda arı hastalıklarıdır.Arı hastalıkları sabit yerde kalan arıların kolay çökmelerine sebeb oluyor.Bundan dolayıda arıların yerini ortalama olarak 3 kez değiştirmek çok faydalı...Zaman olarak şöyle denilebilir.1-İlkbahar yeri2-yaz yeri3-sonbahar ve kışlık...
Bu yazının devamında buluşmak isteğiyle...Hoşça kalın

20 Ağustos 2009 Perşembe

HASAT BİTTİ


Artık mevsimin son finalini tamamladık.Yaz hasadını yaptık.Beklediğimiz kadar bir hasat olmadı.Aslında sebeblerinide biliyorum.Ama gönül çok bekliyor.Ben ne diyebilirim.Yaz yağmurları aralıklarla haftada bir iki defa daima yağdı durdu.Bitkideki nektar daima yıkandı.Arıda nektar yıkanınca fazla bir bal yapamadı.Yinede şükürler olsun.Çevremde ve ülkenin değişik yerlerindeki arıcılarda bu durumun farkında.Onlarda memnun değiller.Şimdi geride çam balı ve püreen var.OLURSA...Yoksa bu yılı tamamladık.Sağlık olsun.
Çam balı için pek umutlu değilim.Çam basrası hava serin ve nemli olursa öyle oluşuyor.Püreende ancak iyi bir yağmur yağarsa.Öyle olunca çam ve püreenden bir şey beklemiyorum.Çünkü;Akdenizde ağustos ve Eylülde yağmur yağma oranı %10 ...10 yılda bir püreen bal veriyor.Çünkü;Yağmur yağmazsa bitkiyaz sıcağı ile kavrulduğundan nektar verecek nemi toprakdan alamıyor.Kuru ve kokusuz nektarsız çiçekler açıyor.Hayırlısı olsun.
Şimdilik yapılacak iş arıların güz bakımı ve son dönem güçlü yumurta oluşumlarını sağlamak ...Başka bir iş yok.Sonuçda RAMAZAN geldi.TÜM ÜLKEMİZİN DOST VE ARKADAŞLARIMIZIN ARICILARIN RAMAZANI MÜBAREK OLSUN.
Hayati İNAL

29 Temmuz 2009 Çarşamba

KENDİNİDE BLOĞUNUDA GÜNCELLE

Bloklarda yazdığımız yazı ve bilgiler öylesine kabarıyorki zamanla bu yazıları bulmak okumak hem zor hemde zaman alıcı oluyor.Bunu kolaylaştırmanın tek yolu bloğunuza arayıp bulma gadgeti eklemenizdir.Benim bloklarda aradığınız konu ile ilgili bir bilgi arıyorsanız konu başlığını yazarak kolayca bulabilirsiniz.Benden sizleri uyarması...Gadgetleri inceleyerek buloğunuzuda güncel tutun.

Hayati İNAL Arıcı 07

20 Temmuz 2009 Pazartesi

İbrahim ALBAYRAK Kayıp Aranıyor.

İbrahim albayrak kayıp aranıyor.Görenlerin 0 532.....nolu telefona haber vermeleri rica olunur...Bloğu kurduk.Hala yazı yazmıyor...Galiba şu analardan kurtulamadı.İşi bu gidişle zor.Allah yardımcısı olsun.Bloğa uğrayanlar bloğun terkedildiğini zannetmesin.Arasıra yazacağız.Bazzende bugün olduğu gibi Arıcı 07 ye yazdığımız haberleri kopyalayıp burdada yayınlayacağız.

Bu haftayıda yine şükür geçen haftalar gibi arılarla tamamladık.Durum nasıl diye sorarsanız;Herşey iyi gibi gözüküyor.Ancak;Henüz daha dereyi atlamadık.Arılar hırçınlaşmaya başlamışlar...Arılığın çevresinde bile serbest dolaşmama izin vermiyorlar.Bekçiler yasak bölge diyorlar...Bizde tedbiri kıyafete başvuruyoruz.O zamanda üstlüğe öylesine üşüşüyorlarki tütsü bile arıyı caydırmaya yetmiyor.Bende kekik yağlı kekik suyunu tütsü ile kullanıyorum.Hem arıyı biraz caydırıyor,hemde varroa mücadelesi yapmış oluyorum. Yukarda gördüğünüz görüntülü resim ballığın 2.katı...Arıların bir kısmı iyi bal atıyor ancak buna mukabil balı sırlama oranı düşük.Balları arılar tam sırlamıyorlar hala...Sebebini biliyorum...Sizlerde dikkat edin.Arı balı olgunlaştırınca sırlamaya başlıyor.Bunun sıcakla soğukla ilgisi falan yok.Bizim ballar daha henüz yeni olgunlaşıyor gibi...


Toroslardada Havalar ısınmaya başladı.Arılar bal mevsimine tam olarak girmişler gibi...Ama tezatlarıda yaşıyor insan...Nektar akışı iyi olunca,devamlı haftalık yağan yağmurla polen kaynaklarıda güçlü ve dinç kalınca yavru atmaya devam ediyorlar.Dün katlı arılarla çalıştım.Kuluçkalık adını verdiğim kovanlarda iyi yavru var.9 çıtalık kovanların tümünün kuluçkalığı kapalı pupa yavru kaplı...Sol baş ve sağ baş çıtalarda bile yavru var.Halbuki etek adını verdiğimiz bu bölümlerde bal kaplı olması gerekirdi...Diğer bir farklı durum..;Erkek arılar kovanlardan dışlanmış değil...Hala bakımdalar...keyfleride yerinde.Bazı 2009 analı kovanlarımız bile analarını kesmişler...Yeni analar çıkarmışlar veya çıkaracaklar.Bu arada 3-4 tane çok güçlü kovanımızda oğul salmış...Geriye kakan arı miktarı 5-6 çıta ancak...Bende bu tür kovanları cezalandırdım.Anaları yeni olduğu için ne kadar ballı çıtaları varsa aldım.Diğer kovanların ballıklarına aktardım.Kendileri çalışıp yiyecekleri balı yapsınlar.Oğul sala n veya salma teşepbüsü olan kovanlara hiç acıyamam...Sonra onlarda bana acımıyorlar.Toroslara götürdüğüm toplam kovanlı arı sayım 39 du.Şimdi orada 58 arılı kovanım var.Oğula yönelenleri veya yakaladığım ana memeli kovanları böldüm.Oğul salma hislerini kırdım.Bunu yaptığım 2 tane kovana işaret koymuştum.Durumları nasılmı?....Petekleri dahi örerek ballığı bile doldurmak üzereler...Sizde acımayın.Çünkü;Arının oğula gitme isteğini kırmak bizi yoruyor. En iyisimi arılıkda boş kovan eksik olmayacak....Bizde bu hafta 5 tane getirdik,tamamını kullandık...Zorunlu olarak...Haftaya 2-3 kovan daha getirmeli,buradan yumurta atan yeni üretilen kovanlarıda sahildeki arılığa aktarmalıyım.Bal mevsimi sonunda arıların nereye gideceği belli olmaz.Belki yolumuz Fethiyeye çam balına doğru olabilir...Kısmet...



Hafta sonuna kadar 3-4 gün Toroslardaki (Yukarıkaraman Köyü)arılığımızda arılarımızla beraber olduk.Arılarımız öylesine hırçınki bana 3-4 günlük zaman diliminde iyi baskı yaptılar.Arılığın değil içinde çevresinde bile beni doğal giysilerimle dolaşmama izin vermediler.Anlıyorum artık sebebini her yıl bal mevsimi yaklaşınca hırçınlaşıyorlar.Geçen yılda bal mevsiminde bal kesmemi bayağı zorlaştırmışlar engellemişlerdi.Çünkü;Arılıkda yüksek oranda bal kokusu var.bu koku olduğu zaman böyle olayları yaaşamak mümkün.Ama önümüzdeki hafta sonu özel bir denemem olacak,bal kokusunun yayılmasını engelleme veya başka bir doğal koku ile önleme.Kafamda tasarladım.Deneyeceğiz bakalım...Sonuçlarını inşaallah iyi paylaşırız...

15 Haziran 2009 Pazartesi

ÇALIŞMALARIMIZ


Sevgili Arıcı Dost ve Arkadaşlarım;
Bu yıl çalışmalarımda istemediğim ve planlamadığım işimi engelleyen aksaklıklar oldu.Arılığım yakılarak zarar verildi.Kovanlarım yakıldı.Arılı kovanlarım çalındı...Vs...Bu engeller çevremde benden ana arı alan ve grup siparişi vermek isteyen dost ve arkadaşların isteğini yerine getirmemde engel oldu.Maddi olarak yıprandım.Manevi olarak yıprandım.Ayakda durmakda zorlandım.Ama sağlık olsun...En önemlisi şükür ayaktayız ve hamd olsun yaşıyoruz.Çabalarımız ve arıcılık ailesine katkılarımız sürmeye devam edecek.Evdede internet bağlantısını kapattım.Zorunluluk doğdu.Oğlum derslerini aksattı...Öyle olunca bende şimdi zaman zaman bloğa misafir gibi uğruyorum.Çoğu zamanda arkadaşım Hayati İNAL'A mesangerle yazıyı gönderip onun yazıp yayınlamasını rica ediyorum.Bu yazıyıda o yazıp yayınlayacakŞimdi arılarımla doğum yerim olan memleketim Burdur'dayım.Burası Antalya'ya göre daha serin gibi...Ana arı üretme işine burada devam ediyorum.
Tekrar görüşmek ve yazmak dileğiyle hoşça kalın.Bana telefonla ulaşabilirsiniz.

7 Mayıs 2009 Perşembe

İBRAHİM ALBAYRAK ANA ARI ÜRETİM TESİSLERİ...

Bu resimleri yayınlamak için çekeli bir hayli zaman oldu.Bilgisayar çökünce ancak bu gece yayınlayabiliyorum.Resimde Arkadaşım İbrahim ALBAYRAK...Analara böyle bakıyor.Cuma namazı dönüşü (!0 gün önce)resim çekeceğim diyince böyle poz verdi.Arılarıda gerçekden kendisi gibi uysal.Benim arılıkda böyle bir girsinde göreyim.Isırmadık bir yerini koyacaklarmı?Bizim Albayrak bu yıl çok tufana uğradı..Arılığı yakıldı,yenide enson 15 ovan arısı çalındı.Böyle oluncada işleri ve siparişleride aksadı.Allah yardımcısı olsun.

















Üsstde solda çadırlarımı..üstdeki resimde arılığın konumu.Yandaki resmide çapraz aldım.


28 Mart 2009 Cumartesi

SEVENLERİNİN BAŞI SAĞ OLSUN

Değerli lider,fikir adamı ve BBP Genel Başkanı sayın MUHSİN YAZIOĞLU'nu elim bir helikopter kazası sonucu fani dünyadan Uğurlamış bulunuyoruz.Kederli ailesi BBP li tüm partili vatandaşlar ve Onun değerli kader arkadaşlarının başı sağolsun.Mekanı CENNET olsun.

22 Şubat 2009 Pazar

HAZIRLIKLARIMIZ

Baharın hızlanmaya başladığı şu günlerde çalışmalarımızda bir hayli yoğun.Bir tarafdan arılarımızı güçlendirme çabası içinde,diğer yandan ana üretme hazırlıklarımız araç ve gereçleri düzenleme hazırlama çalışmalarımız sürüyor.Baharın ilk günleri ile birlikde bizde kendimize has transfer ve diğer teknikleri kullanarak ana üreteceğiz.Analarımızın ilk bölümü mart sonu ile nisan başında hazır olacaktır.Ana arı ihtiyacı olan veye olabilecek arıcı arkadaşlarımız ve dostlarımızdan ana siparişini almaya başladık.Akdenizde mart ayının başındada 2 hafta sonra ana arı üretmiş olabilirdik.Ancak yeterli erkek arı sayı ve nüfusu gün dönüşü denilen 21 mart tarihinden sonra istenilen sayı veseviyeye ulaşabiliyor.İlkbahar günlerinde kovandaki erkek arı nüfsusu % lik olarak %5 seyiyesine ulaşınca üretilen ve çiftleşen ana arıların kalitesi çok iyi olmaktadır.Ancak suni tohumlama tekniği bunun dışında düşünülmelidir.Suni tohumlama sırasında kullanılan erkek arılarda bile sperma oranı ısıya bağlıdır.Hava ısısı normal hissedilir düzeye çıkmadan verim alma oranı düşük kalmaktadır.
Değerli arıcı dostlarımız Ana arı siparişlerinizi E meil veya telefonla bildirebilirsiniz.İyi ve verimli çalışmalar dilerim.

31 Ocak 2009 Cumartesi

ÇIKTIK BAHARA DOĞRU...YOLA..

 






SEVGİLİ ARICI DOSTLARIMIZ;

Ömrü olana geliyor bahar,Akdenizde 15 gün sonra başlar hafifden güzel güneşlik günler.Tabiat ana gösterir hünerini...Sunar o eşsiz güzelliklerini...Başlayın Akdenizin arıcıları arılarınıza gönülden bakmaya.Onları beslemeye...Çünkü:En çok kayıp şubatda olur.Açlıkdan...Arı yavruya geçer,bal tüketimi artar.Nektar henüz bol değil...Nektar akışı ancak en erken mart ile olur.O bakımdan arılar hem varroa desteği için ilaçlanmalı,şerbet verilerek yumurtaya teşvik edilmeli...Tabi yazdıklarımız Antalya ve Akdeniz kıyısına has.Şimdilik...Önümüzdeki günlerin ne getireceğini ancak Allah bilir.Bakarsın güçlü bir kar yağışı olur,kar Akdenize sarkar,o zamanda arılar yavru söker,mahvolur.Onun için bu durumda göz ardı edilmeden dikkatlice mart ayına kadar 3-4 defa 1er litre koyu kıvam şerbet verilebilir.Hayırlısı diyerek,herkese kolaylıklar dileyerek başarılı ve bereketli bir sezon dilerim.ARICI 07
Posted by Picasa

17 Ocak 2009 Cumartesi

17 OCAKTAYIZ


Değerli Arıcı ve Blokcu Arkadaşlar;Bizim Blok sahibi İbrahim Albayrak bir süre sizlerden ayrı kalacak.Sebebi kendince özel...Böyle olunca beni zaman zaman haber bazen kolaj çalışması bazen karma resimler olmak üzere haber kaynaklarını Albayrak07 bloğundada uygulamam için yazar seçti.Nasip olursa ana arı ve arıcılık çalışmalarını haber ve resim olarak sizlere bu blokdan sunabileceğimiz tarih Şubatın sonu ile 10 mart arası olur.Şu an arılarımız akdenizde yaz ayında tatile çıkmış futbolcular gibi dolaşıyor.Hava sıcaklığı iyi.Gündüzleri 15 derece civarı geceleride 6-8 derece civarı...Hava sıcaklığı gündüzleri 20 dereceyi,gecedede 11-12 dereceden aşağı düşmemeye başladığı anda uyandırma ve yavruya yönlendirme çalışmasına yani gün aşırı az az şerbet vermeye başlarız.sık ve az şerbeti alan arı yavruya doğru kaymaya başlıyor.Tabi daha ortalama 1 ay kadar zamanımız var.
Posted by Picasa