tag:blogger.com,1999:blog-49834531296286656412024-03-13T18:43:17.756+03:00ALBAYRAK ANA ARIANA ARI ÜRETMEK İŞİMİZ.Hayati İnalhttp://www.blogger.com/profile/17423305480856543391noreply@blogger.comBlogger28125tag:blogger.com,1999:blog-4983453129628665641.post-19519583284465047342011-12-28T07:53:00.001+02:002011-12-28T07:55:17.486+02:00ANA ARI VE ÜRETİMİ<h3 class="post-title entry-title" style="margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; position: relative; font: normal normal normal 24px/normal Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; color: rgb(204, 0, 0); font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; text-align: -webkit-auto; background-color: rgb(100, 175, 242); "><a href="http://toroslardakiarici.blogspot.com/2011/11/ana-ari-ve-uretimi.html" style="text-decoration: none; color: rgb(204, 0, 0); font: normal normal normal 24px/normal Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; ">ANA ARI VE ÜRETİMİ</a></h3><div class="post-header" style="line-height: 1.6; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 1.5em; margin-left: 0px; text-align: -webkit-auto; background-color: rgb(100, 175, 242); "><div class="post-header-line-1"></div></div><div class="post-body entry-content" id="post-body-7723361393919440323" style="width: 680px; text-align: -webkit-auto; background-color: rgb(100, 175, 242); "><div class="separator" style="line-height: 18px; clear: both; text-align: center; "><span ><b> </b></span></div><div class="separator" style="line-height: 18px; clear: both; text-align: center; "><a href="http://1.bp.blogspot.com/-N7q0Pmoig0c/TtCSt-CUQlI/AAAAAAAASVI/s_Ai8-_iWO0/s1600/phoca_thumb_l_arilar18.jpg" imageanchor="1" style="text-decoration: none; color: rgb(77, 70, 156); margin-left: 1em; margin-right: 1em; "><span ><b><img border="0" height="424" src="http://1.bp.blogspot.com/-N7q0Pmoig0c/TtCSt-CUQlI/AAAAAAAASVI/s_Ai8-_iWO0/s640/phoca_thumb_l_arilar18.jpg" width="640" style="border-top-style: none; border-right-style: none; border-bottom-style: none; border-left-style: none; border-width: initial; border-color: initial; border-image: initial; position: relative; padding-top: 8px; padding-right: 8px; padding-bottom: 8px; padding-left: 8px; " /></b></span></a></div><h1 style="margin-top: 0cm; margin-right: 0cm; margin-bottom: 0cm; margin-left: 0cm; position: relative; line-height: 39px; text-align: justify; "><span ><br /></span></h1><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; "><span ><b><br /></b></span></div><h2 style="margin-top: 0cm; margin-right: 0cm; margin-bottom: 0cm; margin-left: 0cm; position: relative; font: normal normal bold 20px/normal Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; color: rgb(204, 0, 0); padding-top: 0.6em; padding-right: 0px; padding-bottom: 0.5em; padding-left: 0px; line-height: 30px; text-align: justify; text-indent: 35.4pt; "><span lang="TR" style="line-height: 24px; "><span >A- Ana Arının Önemi<o:p></o:p></span></span></h2><div class="MsoPlainText" style="padding-top: 15px; line-height: 19px; text-align: justify; "><span ><b><br /></b></span></div><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; text-indent: 35.4pt; "><span lang="TR" style="line-height: 24px; "><span ><b>Arı ömrünün çok kısa oluşu, doğadaki kaynakların zamanında ve en iyi şekilde değerlendirilmesini gerektirir. Polen kaynaklarının bol olduğu ilkbahar aylarında koloni gelişmesini tamamlayabilmeli, nektar akış döneminde de yeterli bal toplayabilmelidir. Verimli ve kazançlı bir arıcılık için oluşması gereken bu şartlar direkt olarak koloninin sahip olduğu ana arının genetik ve fiziksel özelliklerine bağlıdır.<o:p></o:p></b></span></span></div><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; "><span ><b><br /></b></span></div><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; "><span lang="TR" style="line-height: 24px; "><span ><b> On binlerce işçi arı ve gerektiği kadar erkek arı bulunan kolonide tek başına bulunan ana arı, koloninin bütün gelişme ve verimliliğine yön verir. Bu nedenle ana arı yetiştiriciliği ve kullanımı teknik arıcılıkta büyük önem taşır. Yetiştirilsin veya satın alınsın, kolonide genç ve kaliteli ana arı bulundurulması ve bunun sonucunda güçlü kolonilerle çalışılması ekonomik arıcılık için bir zorunluluktur.<o:p></o:p></b></span></span></div><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; "><span ><b><br /></b></span></div><h2 style="margin-top: 0cm; margin-right: 0cm; margin-bottom: 0cm; margin-left: 0cm; position: relative; font: normal normal bold 20px/normal Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; color: rgb(204, 0, 0); padding-top: 0.6em; padding-right: 0px; padding-bottom: 0.5em; padding-left: 0px; line-height: 30px; text-align: justify; text-indent: 35.4pt; "><span lang="TR" style="line-height: 24px; "><span >B- Ana Arının Kalitesine Etki Eden Faktörler<o:p></o:p></span></span></h2><div class="MsoPlainText" style="padding-top: 15px; line-height: 19px; text-align: justify; "><span ><b><br /></b></span></div><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; text-indent: 35.4pt; "><span lang="TR" style="line-height: 24px; "><span ><b>Aynı arılıkta tutulan aynı ırka mensup koloniler eşit koşullarda aynı performansı göstermeyebilirler. Bu durumda verimsiz olan koloniler herhangi bir hastalık taşımıyorlarsa verimsizliğin nedeni doğrudan ana arı ile ilgilidir. Bu durumda ana arı ya yaşlı ya da kalitesizdir. Ana arı yetiştiriciliğinde kaliteli ana arı elde edilebilmesi için aşağıdaki kurallara dikkat edilmesi gerekir.<o:p></o:p></b></span></span></div><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; "><span ><b><br /></b></span></div><h3 style="margin-top: 0cm; margin-right: 0cm; margin-bottom: 0cm; margin-left: 0cm; position: relative; line-height: 22px; text-align: justify; text-indent: 35.4pt; "><span lang="TR" style="line-height: 24px; "><span >1. Larva Yaşı<o:p></o:p></span></span></h3><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; "><span ><b><br /></b></span></div><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; text-indent: 35.4pt; "><span lang="TR" style="line-height: 24px; "><span ><b>Döllü yumurtadan oluşan ana arı ve işçi arı birbirinden çok farklı özellikler gösterirler. Bunun tek nedeni ana arı olacak larvanın işçi arı olacak larvaya göre daha ilk andan itibaren sürekli daha zengin ve daha sık arı sütü ile beslenmesidir. Bu nedenle transfer edilecek larvanın mümkün olduğunca genç olması, başka bir ifadeyle işçi arı olmaya yönelik beslenmemiş olması gerekmektedir. Larvanın yaşı büyüdükçe ana arının kalitesi düşmektedir. 12-24 saatlik larvalar transfer için en uygun larvalardır. 24 saatten daha yaşlı larvaların transfer edilmesi durumunda ana arının kalitesi yanında larva kabul oranı da düşmektedir.<o:p></o:p></b></span></span></div><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; "><span ><b><br /></b></span></div><h3 style="margin-top: 0cm; margin-right: 0cm; margin-bottom: 0cm; margin-left: 0cm; position: relative; line-height: 22px; text-align: justify; text-indent: 35.4pt; "><span lang="TR" style="line-height: 24px; "><span >2. Başlatıcı ve Bitirici Kolonilerin Durumu<o:p></o:p></span></span></h3><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; "><span ><b><br /></b></span></div><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; text-indent: 35.4pt; "><span lang="TR" style="line-height: 24px; "><span ><b>Ana arı yetiştiriciliğinde kullanılan başlatıcı ve bitirici koloniler yeterince güçlü olmalı, bol miktarda arı sütü salgılayacak genç işçi arı ve polen içermelidir. Polen, genç işçi arıların arı sütü üretebilmeleri için gerekli maddedir.<o:p></o:p></b></span></span></div><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; "><span ><b><br /></b></span></div><h3 style="margin-top: 0cm; margin-right: 0cm; margin-bottom: 0cm; margin-left: 0cm; position: relative; line-height: 22px; text-align: justify; text-indent: 35.4pt; "><span lang="TR" style="line-height: 24px; "><span >3. Yetiştirme ve Çiftleşme Dönemi<o:p></o:p></span></span></h3><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; "><span ><b><br /></b></span></div><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; text-indent: 35.4pt; "><span lang="TR" style="line-height: 24px; "><span ><b>Ana arının ilkbaharla sonbahar arasındaki dönemde yetiştirilebilmesine karşın, en uygun dönem, nektar ve polen üretiminin en bol olduğu zamandır. Ana arının üretildiği dönemde nektar ve polen üretiminin yeterli ve dengeli olması; ana arı hücrelerine daha bol arı sütü bırakılmasına ve oğul dönemi devam ettiği için doğal çoğalma içgüdüsünün değerlendirilmesine neden olur. Ayrıca, bu dönemde erkek arıların aktif ve bol oluşları iyi bir fırsattır.<o:p></o:p></b></span></span></div><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; "><span ><b><br /></b></span></div><h1 style="margin-top: 0cm; margin-right: 0cm; margin-bottom: 0cm; margin-left: 0cm; position: relative; line-height: 39px; text-align: justify; text-indent: 35.4pt; "><span lang="TR" style="line-height: 24px; "><span >C- Ana Arı Üretimi<o:p></o:p></span></span></h1><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; "><span ><b><br /></b></span></div><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; text-indent: 35.4pt; "><span lang="TR" style="line-height: 24px; "><span ><b>Ana arı üretimi, üretimle ilgili işlerin sırasıyla ve zamanında yapılmasını gerektirir. Başlatıcı kolonilerin hazırlanmasından itibaren yumurtlamaya başlayan bir ana arının üretimi yaklaşık 1 aylık bir zaman gerektirir. Ana arı üretim kapasitesini etkileyen en önemli faktör çiftleştirme kutularının sayısıdır. Mayıs-Eylül ayları arasındaki üretim döneminde her bir çiftleştirme kutusu için 4-5 adet ana arı üretilebilir. Örneğin 100 adet çiftleştirme kutusuna sahip ticari ana arı üretim işletmesi 1 yılı kapsayan üretim döneminde 400-500 adet ana arı üretip satabilir. Bu sayıya ulaşabilmek için aşağıda verilen işlerin aksatılmadan yapılması zorunludur. Ana arı üretimi zor bir iş olmamakla birlikte plan ve program gerektiren bir iştir.<o:p></o:p></b></span></span></div><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; "><span ><b><br /></b></span></div><h3 style="margin-top: 0cm; margin-right: 0cm; margin-bottom: 0cm; margin-left: 0cm; position: relative; line-height: 22px; text-align: justify; text-indent: 35.4pt; "><span lang="TR" style="line-height: 24px; "><span >1. Damızlıkların Seçimi ve Hazırlanması<o:p></o:p></span></span></h3><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; "><span ><b><br /></b></span></div><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; text-indent: 35.4pt; "><span lang="TR" style="line-height: 24px; "><span ><b>Damızlık olarak kullanılacak ana arılar, ait olduğu ırkın tüm özelliklerini belirgin bir şekilde göstermeli ve gerekli seleksiyon aşamalarından geçmiş olmalıdırlar. Ticari ana arı üretimi yapan kuruluşlar, üretimlerini damızlık değeri taşıyan ve nesilleri test edilmiş, tercihen damızlık sertifikası almış ana arılardan yapmalıdırlar. Sertifikalı damızlık ana arılar, ya yapay tohumlanmış ya da izole çiftleştirme alanlarında çiftleştirilmiş olmalıdır. Arıcı şartlarında damızlık koloni temin edilemediği taktirde en basit olarak; ilkbahar gelişme hızı yüksek, önceki yıllarda en çok balı üreten, oğul vermeyen, hiçbir zaman hastalığa yakalanmamış, sakin ve uysal mizaçlı koloniler damızlık olarak kullanılabilir. Damızlık kolonilere, transferden 4-5 gün önce uygun renkte kabarmış petek verilerek aşılamanın yapılacağı gün istenen yaşta larva bulunması sağlanır.<o:p></o:p></b></span></span></div><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; "><span ><b><br /></b></span></div><h3 style="margin-top: 0cm; margin-right: 0cm; margin-bottom: 0cm; margin-left: 0cm; position: relative; line-height: 22px; text-align: justify; text-indent: 35.4pt; "><span lang="TR" style="line-height: 24px; "><span >2. Başlatıcı Kolonilerin Hazırlanması<o:p></o:p></span></span></h3><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; "><span ><b><br /></b></span></div><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; text-indent: 35.4pt; "><span lang="TR" style="line-height: 24px; "><span ><b>En az 15 arılı çerçeveye ulaşan iyi gelişme göstermiş koloniler seçilir. Bunların ana arısı, transferden 4-5 gün önce alınıp ana arısız bırakılır. Larva transferinin yapılacağı günün sabahında fazla çerçeveler çıkartılıp kolonideki arı yoğunluğu artırılır, kolonide üretilen doğal ana arı hücreleri bozulur ve çerçeve düzenlemesi yapılır. Bu koloniler, üretimde kullanıldığı sürece sürekli şurupla beslenir, genç işçi arı veya çıkmak üzere olan kapalı yavru ile takviye edilir. Başlatıcı koloni olarak, bol miktarda genç işçi arıların toplandığı polen ve bal bulunduran 2-3 petekli bir oğul kutusu da kullanılabilir.<o:p></o:p></b></span></span></div><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; "><span ><b><br /></b></span></div><h3 style="margin-top: 0cm; margin-right: 0cm; margin-bottom: 0cm; margin-left: 0cm; position: relative; line-height: 22px; text-align: justify; text-indent: 35.4pt; "><span lang="TR" style="line-height: 24px; "><span >3. Temel Ana Arı Yüksüklerin Hazırlanması<o:p></o:p></span></span></h3><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; "><span ><b><br /></b></span></div><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; text-indent: 35.4pt; "><span lang="TR" style="line-height: 24px; "><span ><b>Teknik ana arı yetiştiriciliğinde larvaların yerleştirileceği temel ana arı hücreleri (yüksük) saf bal mumundan yapay olarak hazırlanmaktadır. Parlak renkte, kokusuz saf bal mumu çift cidarlı eritme kabında eritilir. Su içerisinde bekletilerek suya doyurulmuş yüksük kalıbı önce suya sonra erimiş bal mumuna ve sonra tekrar suya batırılarak elde edilen yüksükler bir çıta üzerine erimiş balmumu yardımıyla monte edilir. Elde edilen yüksükler 10-11 mm derinlikte ve 9-10 mm çapında olmalıdır. Çıtada 15-20 adet yüksük bulunur ve bu çıtalardan bir çerçeveye üç adet takılarak bu iş için özel hazırlanmış olan bir çerçevede 45-60 adet yüksük bulunması sağlanır. Ana arı üretiminde saf balmumundan yapılmış temel yüksükler kullanıldığı gibi bu amaç için üretilmiş plastik olanlar da kullanılabilir.<o:p></o:p></b></span></span></div><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; text-indent: 35.4pt; "><span ><b><br /></b></span></div><div align="center" class="MsoPlainText" style="text-align: center; "><span style="line-height: 24px;"><span ><b><br /></b></span></span></div><div align="center" class="MsoPlainText" style="text-align: center; "><span style="line-height: 24px;"><b><span ><br /></span></b></span></div><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; "><span ><b><br /></b></span></div><div align="center" class="MsoPlainText" style="text-align: center; "><span style="line-height: 24px;"><span ><b><br /></b></span></span></div><div align="center" class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: center; "><b><span lang="TR" style="line-height: 24px; "><span >Resim 14. Larva transferi için üretilmiş ve bir çıtaya dizilmiş yapay temel ana arı yüksükleri<o:p></o:p></span></span></b></div><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; "><span ><b><br /></b></span></div><h3 style="margin-top: 0cm; margin-right: 0cm; margin-bottom: 0cm; margin-left: 0cm; position: relative; line-height: 22px; text-align: justify; text-indent: 35.4pt; "><span lang="TR" style="line-height: 24px; "><span >4. Larva Transferi<o:p></o:p></span></span></h3><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; "><span ><b><br /></b></span></div><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; text-indent: 35.4pt; "><span lang="TR" style="line-height: 24px; "><span ><b>Damızlık kovandan, 6-12 saat yaşlı larvalı çerçeve seçilir. Bir fırça yardımı ile arıları kovan içerisine dökülerek temizlenir. Çerçevenin şiddetle silkelenmesi durumunda günlük balın larva üzerine akmasına neden olunacağından bu işlemden kaçınılmalıdır.<o:p></o:p></b></span></span></div><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; "><span ><b><br /></b></span></div><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; "><span lang="TR" style="line-height: 24px; "><span ><b> Seçilen çerçeve rüzgar ve direkt güneş ışınlarından korunarak kısa sürede aşılama yerine (transfer odasına) getirilir. Transfer odası kovan içi şartlarına benzer olarak 30-33 <sup>o</sup>C ısı ve %60-70 nem içermelidir. Uygun yaşlı larvalar, hücrelerden transfer kaşıkçığı yardımıyla alınır ve önceden hazırlanmış olan yapay yüksüklere yerleştirilir. Bu işlemi yaparken dikkat edilecek en önemli husus, larvanın zedelenmeden alınıp yüksüğe bırakılmasıdır.<o:p></o:p></b></span></span></div><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; "><span ><b><br /></b></span></div><div align="center" class="MsoPlainText" style="text-align: center; "><span style="line-height: 24px;"><span ><b><br /></b></span></span></div><div align="center" class="MsoPlainText" style="text-align: center; "><span style="line-height: 24px;"><b><span ><br /></span></b></span></div><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; "><span ><b><br /></b></span></div><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; text-indent: 35.4pt; "><span lang="TR" style="line-height: 24px; "><span ><b>Larva transferi zor bir işlem gibi görünse de bu konuda çalışan kişiler zamanla tecrübe kazanarak bu işlemi kolaylıkla yapabilirler. Böylece hem larva tutma oranlarında artış sağlarlar hem de belirli bir sürede daha çok sayıda aşılama yapma melekesi kazanırlar. Ayrıca, özellikle başlatıcı kolonilerin ilk kullanım dönemlerinde, yapay yüksüklerin bu kolonilerde bir gün süreyle bekletilmesi ve aşılama öncesi yüksüklere sulandırılmış taze arı sütü uygulaması tutma oranlarını olumlu yönde etkilemektedir.<o:p></o:p></b></span></span></div><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; "><span ><b><br /></b></span></div><h3 style="margin-top: 0cm; margin-right: 0cm; margin-bottom: 0cm; margin-left: 0cm; position: relative; line-height: 22px; text-align: justify; text-indent: 35.4pt; "><span lang="TR" style="line-height: 24px; "><span >5. Aşılı Yüksüklerin Başlatıcı Kolonilere Verilmesi<o:p></o:p></span></span></h3><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; "><span ><b><br /></b></span></div><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; text-indent: 35.4pt; "><span lang="TR" style="line-height: 24px; "><span ><b>Bir başlatıcı koloniye verilecek 45-60 adet larva transferi tamamlandığında aşılı yüksükler bekletilmeden başlatıcı kolonilere verilir. Larva transferinden 4-5 gün önce ana arısı alınmış ve birkaç saat önce de çerçeve düzenlemesi yapılmış başlatıcı kolonide, larva transfer edilen çerçeve, bir yanında açık yavrulu diğer yanında polenli iki çerçeve arasında koloninin ortasına verilir. Başlatıcı kolonideki diğer açık yavrulu petekler transfer edilen larvaların daha iyi bakılabilmesi için çıkartılmış olmalıdır. Bu kolonideki polenli petekler genç işçi arıların arı sütü üretebilmeleri, açık yavrulu petek de genç işçi arıların larva transferi yapılan çerçevenin konulduğu yere toplanmaları için gereklidir. Başlatıcı kolonideki diğer çerçeveler ise kapalı yavrulu, ballı ve polenli olmalıdır. Sürekli üretimlerde her larva transferinden önce bu düzen sağlanmalıdır.<o:p></o:p></b></span></span></div><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; text-indent: 35.4pt; "><span ><b><br /></b></span></div><div align="center" class="MsoPlainText" style="text-align: center; "><span style="line-height: 24px;"><span ><b><br /></b></span></span></div><div align="center" class="MsoPlainText" style="text-align: center; "><span style="line-height: 24px;"><b><span ><br /></span></b></span></div><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; "><span ><b><br /></b></span></div><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; text-indent: 35.4pt; "><span lang="TR" style="line-height: 24px; "><span ><b>Başlatıcı kolonideki genç işçi arının bolluğu ve çerçeve düzeni hem larva tutma oranını hem de üretilecek ana arı kalitesini doğrudan etkiler. Ayrıca, sürekli üretimlerde kolonide genç işçi arı populasyonunun devamı için 5-6 günde bir kolonideki ilk düzenin sağlanması yönünden yeni çerçeveler verilip amaç dışı kalan fazla çerçeveler çıkarılmalıdır.<o:p></o:p></b></span></span></div><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; "><span ><b><br /></b></span></div><h3 style="margin-top: 0cm; margin-right: 0cm; margin-bottom: 0cm; margin-left: 0cm; position: relative; line-height: 22px; text-align: justify; text-indent: 35.4pt; "><span lang="TR" style="line-height: 24px; "><span >6. Bitirici Kolonilerin Hazırlanması ve Kullanılması<o:p></o:p></span></span></h3><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; "><span ><b><br /></b></span></div><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; text-indent: 35.4pt; "><span lang="TR" style="line-height: 24px; "><span ><b>Aşılı yüksükler, çiftleştirme kolonilerine dağıtılacağı güne kadar başlatıcı kolonilerde tutulabilirler. Ancak bu, büyük çapta üretim yapılan işletmelerde ekonomik olmayacağı gibi uzun süreli kullanımlarda yetiştirilen ana arının kalitesini de olumsuz yönde etkileyebilir. Bu nedenle sürekli ana arı üretimi için başlatıcı kolonilerde kabulü sağlanan ana arı hücreleri, başlatıcı koloniye verilişinden 1-2 gün sonra, ana arısı ızgara ile kuluçkalığa hapsedilmiş 16-18 arılı çerçeveli güçlü kolonilerin üst katına aktarılır. Bu katta ballı, bol miktarda genç işçi arı, polenli ve kapalı yavrulu çerçeveler bulunmalıdır. Her hafta alt katla üst kat arasında düzen sağlama açısından çerçeve değiştirmesi yapılmalıdır. Başlangıç kolonisinde bitirici koloniye aktarılan transfer çerçevesinin yerine yenisi konur ve üretim süreklilik kazanır. Bitirici kolonilere aktarılan larvaların bu dönemden sonraki beslenme ve bakımları bu kolonilerde sağlanır.<o:p></o:p></b></span></span></div><div align="center" class="MsoPlainText" style="text-align: center; "><span style="line-height: 24px;"><span ><b><br /></b></span></span></div><div align="center" class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: center; "><span ><b><br /></b></span></div><h3 style="margin-top: 0cm; margin-right: 0cm; margin-bottom: 0cm; margin-left: 0cm; position: relative; line-height: 22px; text-align: justify; text-indent: 35.4pt; "><span lang="TR" style="line-height: 24px; "><span >7. Çiftleştirme Kutularının Hazırlanması ve Kullanılması<o:p></o:p></span></span></h3><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; "><span ><b><br /></b></span></div><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; text-indent: 35.4pt; "><span lang="TR" style="line-height: 24px; "><span ><b>Transferden sonraki 10. günde kapalı durumdaki ana arı hücreleri bulundukları çıtalardan ayrılarak 1 gün önceden hazırlanmış çiftleştirme kolonilere dağıtılırlar. Çiftleştirme kolonilerinin oluşumunda farklı kovan tipleri kullanılmaktadır. Bunlar standart kovanların üçe-dörde bölünmüş olanları veya ahşap ya da tecritli malzemeden yapılan küçük çiftleştirme kutularıdır.<o:p></o:p></b></span></span></div><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; text-indent: 35.4pt; "><span ><b><br /></b></span></div><div align="center" class="MsoPlainText" style="text-align: center; "><span style="line-height: 24px;"><span ><b><br /></b></span></span></div><div align="center" class="MsoPlainText" style="text-align: center; "><span style="line-height: 24px;"><b><span ><br /></span></b></span></div><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; "><span lang="TR" style="line-height: 24px; "><span ><b> Çevreyi tanıma ve çiftleşme uçuşundan dönen ana arıların kendi kutularına dönebilmeleri için bu kutuların giriş delikleri farklı yönlere bakmalı ve geniş bir alana yerleştirilmelidirler. Ana arıya işaret olması yönünden çiftleştirme kutularının ön tarafları farklı şekillerde farklı renklerle boyanır. Üretim sezonunun başlangıcında oluşturulan bu çiftleştirme kolonilerinin sürekliliği her bir ana arının ürettiği yavrularla sağlanır ve böylece bütün sezon boyunca kullanılabilirler.<o:p></o:p></b></span></span></div><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; "><span lang="TR" style="line-height: 24px; "><span ><b> <o:p></o:p></b></span></span></div><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; text-indent: 35.4pt; "><span lang="TR" style="line-height: 24px; "><span ><b>Çiftleşme sonrası yumurtlamaya başlayan ana arı, ilk işçi arı yavru gözleri kapanana kadar 2-3 haftalık süre ile çiftleştirme kolonisinde yumurtlamaya devam ettirilir. Bu süre sonunda ana arılar satılarak bunların yerine çıkmak üzere olan yeni ana arı hücreleri verilir. Ana arı hücrelerinin bulundukları çıtalardan alınmasında ve dağıtılmasında dikkatli davranılmalı, hücreler bu işlemler sırasında çıtadaki konumunda dağıtılmalı ve ters çevrilmemelidir. Ana arı hücrelerinin çiftleştirme kolonilerine verilmesinin ardından, transfer edilen larvanın yaşına bağlı olarak 2-3 gün sonra ana arılar çıkar. Ana arı hücrelerinin çiftleştirme kolonilerine verilişinden 4-5 gün sonra yapılacak kontrollerde ana arı çıkmayan hücreler ya da işçi arılarca bozulmuş hücreler görülebilir. Bu durumda yeni hücreler verilmelidir.<o:p></o:p></b></span></span></div><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; "><span ><b><br /></b></span></div><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; text-indent: 35.4pt; "><b><span lang="TR" style="line-height: 24px; "><span >8. Ana Arıların Çiftleşmesi<o:p></o:p></span></span></b></div><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; "><span ><b><br /></b></span></div><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; text-indent: 35.4pt; "><span lang="TR" style="line-height: 24px; "><span ><b>Çiftleşme kutularında çıkışlarını gerçekleştiren ana arılar 2-3 günlük olduklarında çevreyi tanıma uçuşu yaparlar ve daha sonraki 2-3 gün içinde de çiftleşme uçuşuna çıkarlar. Çiftleşme "Erkek Arı Toplanma Alanı" olarak adlandırılan özel bir alanda, havada 10-30 metre yükseklikte uçarken gerçekleşir. Erkek Arı Toplanma Alanına ulaşan ana arı salgıladığı seks feromonu ve görme yoluyla erkek arılarca keşfedilir. Sayısı, 6-20 arasında değişebilen erkek arı ile çiftleşen ana arı kendi kolonisine (çiftleşme kutusuna) dönerek 3-5 gün sonra yumurtlamaya başlar. Ana arıyla çiftleşen erkek arılar çiftleşme sonrası ölürler. Ana arı, erkek arı toplanma bölgesinde yeterli sayıda erkek arı bulunmayışı ve olumsuz iklim şartları altında yeterli sayıda erkek arı ile çiftleşemezse aynı günde veya takip eden günlerde 1-2 kez daha çiftleşme uçuşuna çıkabilir.<o:p></o:p></b></span></span></div><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; "><span ><b><br /></b></span></div><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; "><span lang="TR" style="line-height: 24px; "><span ><b> Çıkıştan itibaren 20 gün içinde çiftleşmeyen ana arılar çiftleşme isteğini kaybederek dölsüz yumurta yumurtlamaya başlarlar ki artık bundan sonra çiftleşme gerçekleşmez. Çiftleşmenin kontrol altına alınması, ya en az 8-10 km yarı çaplı izole bölgeler ya da yapay tohumlama ile sağlanır.<o:p></o:p></b></span></span></div><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; "><span ><b><br /></b></span></div><h3 style="margin-top: 0cm; margin-right: 0cm; margin-bottom: 0cm; margin-left: 0cm; position: relative; line-height: 22px; text-align: justify; text-indent: 35.4pt; "><span lang="TR" style="line-height: 24px; "><span >9. Ana Arıların Yapay Tohumlanması<o:p></o:p></span></span></h3><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; "><span ><b><br /></b></span></div><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; text-indent: 35.4pt; "><span lang="TR" style="line-height: 24px; "><span ><b>Teknik arıcılıkta, yapay tohumlama yapılabilmektedir. Bu uygulamada, damızlık değer taşıma gibi özel öneme sahip kolonilere ait erkek arılardan toplanan spermler laboratuar ortamında, yapay dölleme cihazı ile mikroskop altında özel bir amaç için yetiştirilen ana arıya enjekte edilir. Ana arıların yapay tohumlanması zor bir işlem olmamakla birlikte, yetenek ve tecrübe isteyen bir iştir. Bu uygulama üretim materyali olarak kullanılacak ana arı üretiminden ziyade araştırma ve ıslah çalışmalarında saf ırk ya da hibrit elde etmede çiftleşmenin kontrol altında alınması amacıyla yapılmaktadır.<o:p></o:p></b></span></span></div><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; "><span ><b><br /></b></span></div><h3 style="margin-top: 0cm; margin-right: 0cm; margin-bottom: 0cm; margin-left: 0cm; position: relative; line-height: 22px; text-align: justify; text-indent: 35.4pt; "><span lang="TR" style="line-height: 24px; "><span >10. Ana Arıların Üretim Kolonilerine Verilmesi<o:p></o:p></span></span></h3><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; "><span ><b><br /></b></span></div><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; text-indent: 35.4pt; "><span lang="TR" style="line-height: 24px; "><span ><b>Çiftleştirme kutularında yumurtlamaya başlayan ana arıların buralardan alınıp satılması veya başka yolla değerlendirilmesi sürekli üretimlerde bir zorunluluktur. Yumurtlayan ana arıların diğer kolonilere verilmesinde en önemli işlem, öncelikle koloninin hazır hale getirilmesidir. Bunun için ana arının verileceği kolonide döllü veya dölsüz ana arı ya da ana arı hücresi bulunmamalıdır.<o:p></o:p></b></span></span></div><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; "><span lang="TR" style="line-height: 24px; "><span ><b> <o:p></o:p></b></span></span></div><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; text-indent: 35.4pt; "><span lang="TR" style="line-height: 24px; "><span ><b>Ana arının verileceği kolonideki eski ana arı imha edildikten bir gün sonra ana arının bulunduğu kafes yavrulu iki çerçeve arasına havalandırma ve besleme delikleri ön ve arka tarafa bakacak şekilde yerleştirilir. Ertesi gün kek haznesinin bulunduğu taraftaki çıkış deliği açılarak arıların keki yiyerek ana arıyı çıkarmaları sağlanır. Bundan sonra kovan açılıp fazlaca kurcalanmamalı, ancak 2-3 gün sonra ana arı ve yumurta kontrolü yapılmalıdır.<o:p></o:p></b></span></span></div><div class="MsoPlainText" style="line-height: 19px; text-align: justify; "><span lang="TR" style="line-height: 24px; "><span ><b> <o:p></o:p></b></span></span></div><div class="separator" style="line-height: 18px; clear: both; text-align: center; "><span ><b><span class="Apple-style-span" style="line-height: 24px; ">Teknik arıcılıkta yumurtlayan</span><span class="Apple-style-span" style="line-height: 24px; text-align: justify; text-indent: 47px; "> </span><span class="Apple-style-span" style="line-height: 24px; text-align: justify; text-indent: 47px; ">hazır ana arı kullanılması ana arı kayıplarında ya da yapay oğullara ana arı kazandırılmasında önemli avantajlar sağlar. Ana arıların yumurtlamaya başlamalarında 25-30 gün gibi zaman kazanılması, koloninin kendisinin çıkardığı ana arının çiftleşememesi riskini ortadan kaldırması ve orijini belli materyal kazanılmış olması bu</span><span class="Apple-style-span" style="line-height: 24px; text-align: justify; text-indent: 47px; "> </span><span class="Apple-style-span" style="line-height: 24px; text-align: justify; text-indent: 47px; ">avantajlardan bazılarıdır. Ancak, önemli avantajlarına rağmen arıcılarımız arasında hazır ana arı kullanma alışkanlığı yeterince yaygın değildir.</span></b></span><a href="http://1.bp.blogspot.com/-N7q0Pmoig0c/TtCSt-CUQlI/AAAAAAAASVI/s_Ai8-_iWO0/s1600/phoca_thumb_l_arilar18.jpg" imageanchor="1" style="font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 13px; text-decoration: none; color: rgb(77, 70, 156); margin-left: 1em; margin-right: 1em; "><img border="0" height="422" src="http://1.bp.blogspot.com/-N7q0Pmoig0c/TtCSt-CUQlI/AAAAAAAASVI/s_Ai8-_iWO0/s640/phoca_thumb_l_arilar18.jpg" width="640" style="border-top-style: none; border-right-style: none; border-bottom-style: none; border-left-style: none; border-width: initial; border-color: initial; border-image: initial; position: relative; padding-top: 8px; padding-right: 8px; padding-bottom: 8px; padding-left: 8px; " /></a></div></div>Hayati İnalhttp://www.blogger.com/profile/17423305480856543391noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4983453129628665641.post-85498210146784464612010-09-30T23:34:00.000+03:002010-09-30T23:35:49.048+03:00BAL DEĞERLİ BİR ÜRÜN<strong><span style="font-size:130%;"><br />Ordu Üniversitesi (ODÜ) Ziraat Fakültesi, Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Recep Sıralı, dünyada en çok bal üretilen ülkelerden olmasına rağmen Türkiye'de koloni başına bal veriminin ortalama 15 kilogram kadar olduğunu, oysa ileri ülkelerde bunun 60 kilogram olduğunu belirterek, "Ülkemizde var olan ballı bitkilerin potansiyelinden yeterince yararlanamıyoruz" dedi.<br />Arı yetiştiriciliği ve bal üretiminde temel etken olan iklim şartları, coğrafik koşullar ve ballı bitki örtüsünün uygun olmasının Türkiye açısından büyük bir şans olduğunu, dünyada mevcut ballı bitki tür ve çeşitlerin yüzde 75'inin Türkiye'de bulunmasının büyük bir doğal zenginlik olarak ön plana çıktığını belirten Yrd. Doç. Dr. Recep sıralı, çeşitli bölgelerin kır, ova, yayla ve meralarında farklı tarihlerde ballı bitki çiçeklerinin açtığını, bol ve kaliteli nektar salgıladığını, bu bölgelerimiz yaz aylarında adeta bir nektar seline dönüştüğüne dikkat çekti.<br />Günümüzde bal üretiminin yılda 80 bin ton ve bal mumu üretiminin ise 4 bin 500 tona ulaştığını, bu haliyle arıcılığın ülke ekonomisine bal ve balmumu olarak sağladığı katkı 150 milyon liradan oldukça fazla olduğunu belirten Sıralı, "Arıcılığın bitkisel üretime olan katkıları da dikkate alındığında bu faaliyetin ekonomimize olan toplam katkısının 500 milyon lira civarında olduğu tahmin edilmektedir" dedi. Türkiye'de son 10 yılda 140 bin sabit, 40 bin gezginci olmak üzere toplam 180 bin yetiştirici bulunduğunu, gezginci arıcılık yapan 40 bin kişi arıcılığı profesyonel anlamda yaptığını ve geçimini sadece arıcılıktan sağladığına dikkat çeken Sıralı, bunun da aile fertleriyle birlikte yaklaşık 200 bin kişinin yaşamını sadece arıcılığa bağladığı anlamına geldiğini vurguladı."BAL STRATEJİK ÜRÜN OLDU"Bal'ın Türkiye için stratejik bir ürün haline geldiğine dikkat çeken Sıralı, şöyle konuştu:"Türkiye'den gerçekleştirilen bal ihracatı ile ülkemize her yıl milyonlarca dolarlık döviz girdisi sağlanmaktadır. Geçtiğimiz dönemlerde yıllık 20-25 bin ton bal, yurt dışına ihraç edilerek ülke ekonomisine yaklaşık 30 milyon dolar katkı sağlanmasına karşın ülkemizin son yıllardaki bal dışsatımının düşüklüğünün nedeni, dış pazarın istediği kalitede ürün üretilememesinden kaynaklanmaktadır. Tüm dünyada üretilen çam balının yüzde 92'sini Türkiye karşılamaktadır. Ülkemizde üretilen çam balının yüzde 95'iihraç edilmektedir. Bu ürün Türkiye için fındıktan sonra gelen en stratejik üründür.""BAL VERİMİNİ YÜKSELTMELİYİZ"Tüm bu avantajlara, dünyada ABD, Rusya ve Çin'den sonra en çok bal üreten ülke olmasına rağmen Türkiye'de koloni başına bal veriminin oldukça düşük durumda olduğunu vurgulayan Sıralı, "Düşük sayıda koloni varlığına rağmen önemli derecede bal üreten bazı ülkelerin varlığı da arıcılıkta daha çok çalışmalar yapmamızın zorunluluğunu ortaya koymaktadır. Türkiye'de koloni başına bal veriminin ortalama 15 kilogram kadar olması, ülkemizde var olan ballı bitkilerin potansiyelinden yeterince yararlanamadığımızı vebal arısı popülasyonlarımızın verim düzeylerinin yeterli olmadığını göstermektedir. Bu verim düşüklüğü, Türkiye arıcılığının içinde bulunduğu eğitim, arı hastalık ve zararlıları, modern donanım ve teknik yöntemlerin kullanımına ilişkin birtakım sorunlardan da kaynaklanmaktadır. Oysa kovan başına bal verimi arıcılığı ileri ülkelerde 60 kiloya kadar yükselebilmektedir. Bu durumda alınacak teknik ve kültürel önlemlerle bal verimi ortalaması yükseltildiğinde ülke üretiminin ne denli artırılabileceği kolaylıklaanlaşılabilmektedir" şeklinde konuştu. Sıralı, kırsal kesimin refahına önemli oranda katkıda bulunabilecek, uygun ve önemli bir faaliyet kolu olabilecek arıcılığın bir toplumsal kalkınma aracı olarak devletçe her yönüyle desteklenmesi, geliştirilmesi, yaygınlaştırılması ve bu amaçla da yasal ve örgütsel düzenlemelerin bir an önce yapılması gerektiğini sözlerine ekledi.<br />Ordu (iha) Metin Akyürek</span><br /></strong>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4983453129628665641.post-2947662959531500402010-08-02T07:34:00.002+03:002010-08-02T07:55:53.578+03:00EYYAM-I BAHUR<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://1.bp.blogspot.com/_xwG7f1doHW8/TFZLR5jhD4I/AAAAAAAABmM/8KnrG2agFII/s1600/P1050216.JPG"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 480px; height: 360px;" src="http://1.bp.blogspot.com/_xwG7f1doHW8/TFZLR5jhD4I/AAAAAAAABmM/8KnrG2agFII/s400/P1050216.JPG" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5500666765759287170" /></a> Hafta sonunda yayla arılığındaydım.Hava sıcaklıkları maksimumda...Zirvede...Yani mevsimin en sıcak günlerindeyiz.EYYAM BAHUR...Takvimlerde yazar.En sıcak günler.31 Temmuz-7 Ağustos arası...Bizde bu zamanda pek arılara dokunmak istemeyiz.Çok hırçın oluyorlar...Artık yayla hasat zamanı geldi...Hafta sonuna doğru kısmetimizi alma gayreti içinde olacağız.<div> Artık mevsim olgunlaştı.Ballarda olgunlaştı.Tam sırlama olmamış.Ama genelde %70 oranda sırlanmış durumda...</div><div> Bu yıl yaşadığım başka bir sorunda arıların ana değiştirmesi oldu.Bal mevsimi içinde Temmuz içinde çoğu farkına bile varamadığım 20 kadar kovan analarını değiştirmiş...Bunu yaptığım bal kontrollerinde anladım.Kuluçkalıktaki petekler bal ile kaplanmış,günlük yumurta yok...Bol miktarda işçi arılarca yenmiş ana arı memeleri...Arılar oğula gitmeden ana değiştirdiler.Benim Ağustosun sonuna doğru yapacağım işi onlar yaptılar.Ayrıca Kafkas melezlerinide bir hayli temizledik.Ben Akdenizde kafkasdan hiç verim ve randıman alamadım.Yerli ve italyan türü arıya yöneldik zorunlu olarak...Ama seneye tam yerliye yöneleceğim.Çevremde dağ köylerinde yaylalarda hala Analarının ne olduğunu bilmeyen arıcı çok.Üstelikde hiç analarına dokunmamışlar.Böyle bir arıcıdan 4-5 iyi ve verimli kovan alınıp operasyona başlayacağız...</div><div> Sabahın erken saatinde akıllarda kalanları satırlara yansıttım.Gününüz şen haftanız verimli olsun.</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4983453129628665641.post-36094391045397374132010-07-31T08:55:00.001+03:002010-07-31T08:55:22.944+03:00ARI SÜTÜ<a href="http://www.facebook.com/note.php?note_id=141824389161136&id=124935080849941"></a><b>Faydaları saymakla bitmeyen arı sütünün şimdi de insan ömrünün uzamasına katkıda BULUNUYOR.<br />
Arıı sütünün özellikle kalp rahatsızlıklarından kansere kadar birçok hastalıkta vücudu GÜÇLENDİRİYOR.<br />
Özellikle yoğun antibiyotik kullanan radyoterapi ve kemoterapi tedavisi gören hastalarda muhtemel karaciğer ve böbrek zararlarını önlemekte fonksiyonları koruduğu SÖYLENMEKTEDİR.<br />
Arı sütü göğüste şiddetli ağrı ve nefes daralmasına neden olduğu ani nöbetler, karaciğer yağlanması, eklem hastalıkları, yorgunluk, zayıflık ve kuvvetsizlik hallerinde kullanılır.<br />
Lösemi, bazı kötü huylu tümörler, karaciğer ve böbrek bozuklukları, yüksek kolesterol ve çeşitli iltihaplı hastalıklar ile mide bağırsak, astım, bronşit, grip, göz hastalıkları ve bozukluklarında kullanılır. Arı sütünün apiterapik ve tıbbi kullanım alanlarının yanında kozmetik sanayinde doku ve cildi yenileyici, deriyi gerdirici, derinin yağ sekrasyonunu düzenleyici etkisi vardır...<br />
UZUN VE SAĞLIKLI BİR ÖMÜR İÇİN HEP BERABER TÜKETELİM...AFİYET OLSUN:)</b>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4983453129628665641.post-78511699411226665702010-06-02T22:21:00.003+03:002010-06-02T22:21:10.251+03:00OĞUL ÖNLEME YÖNTEMLERİİlkbaharda arılar gelişmelerinde üç önemli aşamadan geçerler:<br />
<br />
1.kışı geçıren yaşlı arıların,genç arılarla yenilenmesi.<br />
<br />
2.çok çabuk bir şekilde genç arı mevcudu artması.<br />
<br />
3.bal sezonuna kadar arıların olabildiğince hızla çoğalmalarına devam etmeleri.Birinci ve ikinci aşamalarda iyi bir ana arı hiç durmadan 40-45 gün süre ile 24 saat içinde yaklaşık ikibinden fazla yumurta bırakmaktadır,fakat bal sezonu ile birlikte arılar nektar getirmeye başladıkta sonra ana arı yumurtlamayı az da olsa mutlaka azaltmaktadır. Yeni doğan genç arıların mevcudu bal sezonu başında hızla artmaya devam ettiğinden dolayı,genellikle daha tarlacı olmadıklarından dolayı kovanın içinde ve uçuş deliğinin karşısındaki arka duvara birikirler.İşte bu işsiz ve genç arılar orada gelecek zamanın oğulu olarak hazırlıklara başlarlar. Yalnız şunu belirtmek isterim,oğul verme içgüdüsü hiçbirzaman her kolonide aynı tempoda ve şekilde gelişmez. Enbüyük etken ana arı yumurtlamayı nezaman ve nekadar azalttığına bağlıdır.Bal sezonu başlamasına 15-20 gün var iken yumurtlamayı azaltır ise ,genç arıların 7-9 gün içinde yavru besleme işleride hızla azalır ve hemen ana memelerini oluştururlar.Koloni artık oğul vermeye meğillenmiş demektir. İçgüdüsel olarak arılar mum orme ve kabartma işini durdururlar.Ana arı yumurtlamayı tamamen keser. Acil önlemler alınmadığı taktirde koloni 8-10 gün içinde,yani ilk ana memeleri kapandığında eğerki hava şartları uygun ise hemen oğul verecektir.Ana arıya bal sezonu başlangıcına kadar normal bir şekilde yumurta buraktırmaya devam ettirebilir isek eğer,genç arılarda yavru besleme ve bakımı ile meşkul olduklarındad dolayı işsiz kalıp oğula meğillenmezler. Aynı zamanda bal sezonu başlamış olup ve nektar akışı da olduğundan dolayı, balı olgunlaştırmak işi de genç arılara düşmektedir. Böyle kovanlarda ana arının yumurtlaması kademeli olarak azalmaktadır.Pratikte kovana hazır kabartılmış depodan boş petek ve ya yeni kabartılmamiş çerçeveler ile ana arıya ve arılara kabartma işi ile yumurtlama alanı açılmadığı zaman oğula yatması bir an meselesi.Bazi arıcı arkadaşlar oğul verme nedenlerini bilmeden bu dönemlerde hazır kabartılmış petekler ile sadece ana arıya yumurtlama alanı sağlamaktadırlar,ve hiç beklenmedik sonuçlar ile karşılaşırlar. Boş petekler kısa bir zaman içinde arılar tarafından temizliği yapıldıktan sonra ana arı hemen yumurtluyor, koloninin genç arı mevcudu hızla artış gosteriyor ve bal sezonu henüz başlamadığından genç arılar işsiz kalıp arka duvara birikiyorlar.Bu nedenlerden dolayı oğulu önlemek için koloniye mutlaka kabartılmamış yeni petekler ile mum kabartma işi verilmelidir.Ana memeleri oluşturulması ve gözlerde yumurtaların görülmesi ile birlikte mum kabartma işi tamamen duruyor. Ayni anda arılar ana arıyı yeterince arı sütü ile beslemeyı azaltıyor. Daha sonra ana arı kendi balla beslenmeye başlar ve arı sütü ile beslenmeyince yumurtlamayı tamamen durdurur ,ve uçabilecek kadar hafifler.Artık oğul vermenin nedenleri genç ve işsiz kalan arıların hızla çoğalması artı ana arının yumurtlamayı aniden kestiğinden kaynaklındığı anlamış durumdayız. Şimdi bu istenmedik durumdan çıkabilmemiz işin birkaç yöntem.<br />
<br />
1.arı kolonisini yeni kabartılmamış petekler vererek genç arıları çalıştırmak.<br />
<br />
2.ilave katlarda (ballıklarda)çerçevelerin diziliş şekli.<br />
<br />
3.ana ızgarası ve ikinci analı (çift analı) çalıştırma sistemi.<br />
<br />
4.mevcut anayı bal sezonu başlamadan 20-25 gün önceden ayni sezonda doğmuş ve yumurtlayan ana ile değiştirmek.<br />
<br />
5.suni oğul oluşturmak,en az altı çerçeveli.<br />
<br />
6.kovan yerlerini değiştirme sistemi.Birinci yöntemi üstteki yazımda belirtmiştim. Diğer yöntemler daha sonra,ama mutlaka bal sezonu başlamadan önce.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4983453129628665641.post-34677631483517750642010-05-29T08:15:00.002+03:002010-05-29T08:15:56.198+03:00'1. Dünya Arı Günü' Etkinliği<b><br />
<br />
Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Rektörü Prof. Dr. Uğur Erdener, 'Arılar, insanların yaşamını direkt etkileyen bir özelliğe sahip. Çünkü sebze ve meyvelerin üretiminde bu canlının işlevi çok büyük' dedi.<br />
HÜ tarafından Beytepe Yerleşkesi Mehmet Akif Ersoy Salonu'nda düzenlenen '1. Dünya Arı Günü' etkinliği, HÜ Ankara Devlet Konservatuvarı Çocuk Korosu'nun 'Şarkılarda Arılar' adlı mini konseriyle başladı.<br />
Prof. Dr. Erdener, etkinliğin açılış konuşmasında, Türkiye'nin aynı anda farklı iklimleri yaşama şansına sahip bir coğrafyada bulunduğunu söyledi.<br />
Türkiye'nin, 4 milyonu aşkın kovanıyla dünya bal üretimde 3. sırada olduğunu ifade eden Erdener, şöyle konuştu:<br />
'İnsan yaşamında arının ve arıcılığın önemi yadsınamaz. Geçtiğimiz yüzyılın en büyük bilim adamlarından Einstein'ın dediği gibi, arıların yok olması halinde insanların ömrü de bir anlamda onlarla bitecektir. Arılar, insanların yaşamını bu kadar direkt etkileyen bir özelliğe sahip. Çünkü sebze ve meyvelerin üretiminde bu canlının işlevi çok büyük.'<br />
Son 4-5 yılda dünyanın çeşitli yerlerinde ortaya çıkan toplu arı ölümlerine dikkati çeken Prof. Dr. Erdener, şunları kaydetti:<br />
'Arıların bu kadar önemli olması, dünyanın bu konu üzerine yoğunlaşmasına yol açıyor. Birçok ülkeyle birlikte Türkiye'de de en azından yılda bir kez bu konunun önemini vurgulamak amacıyla 29 Mayıs, Dünya Arı Günü olarak belirlendi. HÜ olarak bu konuda ilk ve en etkin çalışmayı başlatmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.'<br />
Çevre ve Orman Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mahir Küçük ise Bakanlığın arıcılığın desteklenmesi ve geliştirilmesi için yaptığı çalışmalara değindi.<br />
Afyonkarahisar'da bal üretimine yönelik ormanların kurulduğunu ifade eden Küçük, 'Çeşitli yörelerde de bal ormanlarını destekliyoruz. Türkiye genelinde bu ormanların kurulup, yaygınlaştırılmasını hedefliyoruz' dedi.<br />
Ayrıca ağaçlandırma ve erozyon kontrolü çalışmaları yaptıklarını anlatan Küçük, bu çalışmalar sırasında da özellikle çiçekleri bol olan türlerin daha fazla yetiştirilmesine imkan sağlandığını söyledi.<br />
Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Bahri Yılmaz da Anadolu'da arıcılığın geçmişinin çok eski olduğunu, 3700 yıl öncesine dayandığına dair belgelerin bulunduğunu bildirdi.<br />
Türkiye'de biyolojik çeşitliliğin çok fazla olduğunu belirten Yılmaz, 'Bal veren bitkiler yönünden zengin bir ülkeyiz. Dünya çam balı üretiminde ise ilk sıradayız. Ülkemizdeki arıların yüzde 80'i gezginci arılar' diye konuştu.<br />
Arıların bitkisel üretim için çok önemli olduğunu vurgulayan Yılmaz, 'Arıları nefes alan herkesin sevmesi gerekiyor. Arılar olmazsa hayat da yok. Onların koruma altına alınması çok önemli' dedi.<br />
HÜ Arı ve Arı Ürünleri Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Kadriye Sorkun da arıların sürekli çalıştıklarını ifade ederek, 'Bir gram bal için 10 kez çiçekleri ziyaret ettikleri tahmin ediliyor. Sürekli çalışma özellikleri genetik' diye konuştu.<br />
Konuşmaların ardından Bahri Yılmaz, Müsteşar Yardımcısı Küçük ile Rektör Prof. Dr. Erdener'e plaket verdi.<br />
Ayrıca 'arı' konulu poster yarışmasında dereceye giren üniversite öğrencileri ile resim yarışmasında dereceye giren anaokulu ve ilköğretim öğrencilerine ödülleri verildi.</b><b></b>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4983453129628665641.post-9228832770834463932010-05-28T21:02:00.000+03:002010-05-28T21:04:10.016+03:00ARICILIKDA BAKIM İŞLERİ...<span class="Apple-style-span" style="font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 17px; "><h3 class="post-title entry-title" style="margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 10px; margin-left: 0px; padding-top: 2px; padding-right: 0px; padding-bottom: 2px; padding-left: 2px; color: rgb(102, 0, 0); background-image: initial; background-attachment: initial; background-origin: initial; background-clip: initial; background-color: rgb(255, 255, 204); font: normal normal bold 133%/normal Arial, sans-serif; background-position: initial initial; background-repeat: initial initial; "><br /></h3><div class="post-header"><div class="post-header-line-1"></div></div><div class="post-body entry-content" style="margin-top: 0px; margin-right: 6px; margin-bottom: 0px; margin-left: 5px; ">İlkbahar Bakımı Kış aylarında arıların faaliyetleri çok sınırlıdır. Arılarda aktif dönem kışın sona ermesiyle yeniden<br />başlar. İşçi arılar temizlik uçuşu yaparak dışkılarını kovan dışına bırakırlar. Soğuk ve şiddetli geçen kış<br />aylarında bazı kolonilerde ağır kış kayıpları meydana gelebilir, ana arı kayıpları olabilir ve bunun<br />sonucunda da koloni düzeni bozulabilir. Bu nedenle arıcılar erken ilkbaharda, hava koşullarının uygun<br />olduğu öğle saatlerinde koloni kontrolleri yapmalı, anasız ve zayıf kovanları gözden geçirerek önlem<br />almalıdırlar. Arıların doğal koşullardan en iyi şekilde yararlanması ve bal üretmesi için iyi bir bakım,<br />yeterli besleme ve koloninin bilinçli biçimde yönetimi şarttır. İlkbahar bakımında yapılacak işler aşağıda<br />özetlenmiştir.<br />Arılığın düzenlenmesi: Arıların kovanlarını şaşırıp başka kovanlara girmesini önlemek için<br />kovanların farklı renklerde boyanmasında yarar vardır. Rutubeti önlemek için kovanların taş, tuğla gibi<br />maddeler üzerine alınarak yerden 20-25 cm yükseltilmesi gerekir. Uçuş başladıktan sonra kovanların<br />yerleri değiştirilmemelidir. Koloniler arasında yan yana en az 2 metre, arka arkaya en az 3 metre mesafe<br />olmalı ve kovanlar birbirinin tam arkasına gelmeyecek şekilde yerleştirilmelidir.<br />İlk kontrol : Arılar ilk uçuşlarını yapıp dışkılarından kurtulup rahatladıktan sonra hava<br />sıcaklığının 15 ºC olduğu rüzgarsız ve güneşli bir günde ilk kontroller yapılmalıdır. Kovan dip tahtası<br />temizliği de denilen bu ilk kontrolde kış ayları boyunca dip tahtası üzerine düşen petek kırıntıları, arı<br />ölüleri ve küfler temizlenmelidir. Temizlik sırasında arılı ve ballı çerçeveler, temizlenmiş kovanlara<br />yerleştirilir. Boşalan kovan temizlenir ve yeniden kullanılmaya hazır hale getirilir.<br />İkinci kontrol: Kovan dip tahtası temizliğini izleyen günlerde kolonilerde daha ayrıntılı ikinci bir<br />kontrol (büyük kontrol) yapılır. Kontroller sırasında koloniler arı varlığı, kuluçka ve ana arının durumu,<br />gıda ihtiyacının olup olmaması, hastalıklar ve genel temizlik açısından dikkatle incelenir. İncelemeler<br />sırasında arılı çerçeveler kovan üzerinde tutulmalıdır. Çünkü ana arı ve genç arılar kovan dışına<br />düşebilir.<br />Zayıf kovanların birleştirilmesi: Ana arısını kaybetmiş kovanlara verilecek çiftleşmiş genç ana<br />arı yoksa, bu durumda anasız olan kovan; analı zayıf bir kovanla veya ana arısı yaşlı bir koloninin ana<br />arısı öldürülerek birleştirilmelidir.<br />Ana arının değiştirilmesi: Kışın ana arısını kaybetmiş veya ana arısı yaşlanmış olan kolonilere<br />çiftleşmiş genç ana verilmelidir. Böylece ana nektar akımına güçlü kolonilerle girilmiş olur ve verim artar.<br />Zararlılar ve hastalıklarla mücadele: Kolonilerde yavru gelişimi başlamadan önce mutlaka<br />varroa ile mücadele yapılmalıdır. Arılar üzerinde pasif kışlama döneminde bulunan varroa paraziti, aktif<br />üreme dönemine geçmeden önce yapılacak mücadele çok etkin ve kesin sonuç verir. Bu arada nosema,<br />Amerikan veya Avrupa yavru çürüklükleri, kireç hastalığı ve diğer hastalıkların olup olmadığı gözden<br />geçirilir. Zararlılar ve hastalıklarla mücadelede Tarım ve Köyişleri Bakanlığından ruhsat almış ilaçlar<br />kullanılmalıdır. Ruhsatsız ilaçlar bal ve bal mumunda kalıntı bırakmakta ve bunlar da insan sağlığını<br />olumsuz yönde etkilemektedir.<br />Suni oğul hazırlığı: İlkbahar ortalarında kuluçkalığa sığmayan çok güçlü koloniler varsa, oğulu<br />önlemek için zaman geçirilmeden bunlara ballık verilmelidir. Eğer koloni sayısı artırılmak isteniyorsa,<br />güçlü koloniler yeni çiftleşmiş bir ana arı ile bölünmeli ve suni oğul elde edilerek koloni sayısı kontrollü<br />bir şekilde artırılmalıdır.<br />Besin kontrolü: Kıştan çıkan arılarda besin stoğunun kontrolü şarttır. Kolonideki arı ve yavru<br />mevcuduna yetecek miktarda bal ve polen stoku yoksa ilkbahar beslemesine derhal başlanmalıdır.<br />Koloninin beslenmesinde kullanılacak olan maddeler; arıların doğal gıdası olan bal, polen ve su<br />karışımlarına yakın olmalıdır. Erken ilkbaharda arıların beslenmesinde polen katkılı kek kullanılması,<br />kovandaki nemi yükseltmediği için arı sağlığı açısından daha uygundur. İlkbahar şurup beslemesine<br />yöredeki ana nektar akımından 42 gün önce başlanır. Şurup 1:1 (su:şeker) oranında hazırlanır.<br />Şuruplama yöredeki nektar akımının başlamasından 7 gün öncesine kadar yapılabilir. İlkbaharda<br />uygulanacak iyi hazırlanmış bir besleme programı, koloninin güçlenmesine ve yöredeki nektar<br />akımından koloninin en iyi şekilde yaralanmasına yardımcı olur.<br /><br />Güner Kayral<br />www.aricilik.info</div></span>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4983453129628665641.post-87133546817554961692010-03-12T08:29:00.001+02:002010-03-12T08:30:20.660+02:00<div><span class="Apple-style-span" style="font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 17px; "><h2 class="date-header" style="margin-top: 10px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 12px; color: rgb(102, 0, 0); font-size: 16px; text-align: left; "><br /></h2><div class="date-posts"><div class="post-outer"><div class="post hentry uncustomized-post-template" style="margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 30px; margin-left: 0px; font-size: 17px; "><a name="6930779735526099556" style="color: rgb(0, 51, 102); text-decoration: none; "></a><h3 class="post-title entry-title" style="margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 10px; margin-left: 0px; padding-top: 2px; padding-right: 0px; padding-bottom: 2px; padding-left: 2px; color: rgb(102, 0, 0); background-image: initial; background-attachment: initial; background-origin: initial; background-clip: initial; background-color: rgb(255, 255, 204); font: normal normal bold 133%/normal Arial, sans-serif; background-position: initial initial; background-repeat: initial initial; "><a href="http://toroslardakiarici.blogspot.com/2010/03/ilkbahar-calismalarinda-yapilacak-isler.html" style="color: rgb(102, 0, 0); text-decoration: none; ">İLKBAHAR ÇALIŞMALARINDA YAPILACAK İŞLER</a></h3><div class="post-header"><div class="post-header-line-1"></div></div><div class="post-body entry-content" style="margin-top: 0px; margin-right: 6px; margin-bottom: 0px; margin-left: 5px; "><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://3.bp.blogspot.com/_PIaoJHVn9TQ/S5ifsdavi9I/AAAAAAAADzY/5wXrKOjMlBg/s1600-h/P1040510.JPG" style="color: rgb(0, 77, 255); text-decoration: underline; "><img src="http://3.bp.blogspot.com/_PIaoJHVn9TQ/S5ifsdavi9I/AAAAAAAADzY/5wXrKOjMlBg/s400/P1040510.JPG" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5447279335464471506" style="border-top-width: 0px; border-right-width: 0px; border-bottom-width: 0px; border-left-width: 0px; border-style: initial; border-color: initial; display: block; margin-top: 0px; margin-right: auto; margin-bottom: 10px; margin-left: auto; text-align: center; cursor: pointer; width: 400px; height: 225px; " /></a><br /><div><span class="Apple-style-span" style="font-size: large; "><b>İlkbahar çalışmaları 15 şubatla başlayıp yerine göre 15 nisan dönemine kadar yürütülecek çalışmaların tamamıdır.Bu çalışmanın temel iki amacı Arıları hastalık ve zararlılardan arındırarak bal sezonlarına hazırlamaktır.Ülkemizde bal sezonları bölgelere ve bitki akışına göre 15 nisan gibi başlamakta olup,kasım ayına kadar(Çam Basrası) devam etmektedir.Ülkemiz flora bakımından dünyanın en zengin ülkelerinden birisidir.Temel eksiklik,melezleşmiş ve özelliğini kaybetmiş verimsiz veya verimi düşük ana arılardır.Bu sorunun ülke bazında mutlaka çözümü gerekmektedir.Bununda tek yolu Bir üniversitenin Ziraat fakültesinin bu işi üstlenmesi olacaktır.</b></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size: large; "><b>İlkbahar çalışmaları arılık yeri ile başlar.Bu çok önemlidir.Arılık yeri polen ve nektar kaynaklarının içinde olması büyük avantajdır.Kışdan yaşlı çıkan işçi arılar yenileri çıkıncaya kadar fazla uçmadan yakından polen ve nektar toplayabilmelidir.Ayrıca polen ve nektar kaynaklarına yakın koloniler çabucak güçleneceklerdir.</b></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size: large; "><b>Kovan iç bakım ve temizliği yapılmalıdır.Güneşlik ve ılık günde kovanlar açılarak içlerinde biriken atıklar spatula ile temizlenmeli,porlanmış petekler varsa arılığın dışında bir ateş yakılıp alevde ısıtılmalı,alev banyosu yaptırılmalıdır.Bu şekilde porlanan petekler ,içlerinde güve örümcek karınca vs küçük zararlılar alevde yakılarak petek dezenfekte edilir,ayrıca arıcıya petek süzme gibi bir ek işdende kurtarır.Kışdan bekletilerek çıkarılan örük peteklerde bir uzunca maşa ile tutulup eritilmeden hızlı biçimde alevden geçirilerek yenilenme ve dezenfekte işi yapılmalıdır.Alev banyosu kovana verilen peteğin mum kokusunu arının algılamasını ve peteği sevmesini sağlar.</b></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size: large; "><b>İlkbaharda teşvik şuruplama ve bakımıda önemlidir.Kuluçka döneminde kovanların iyi ısıtılması gerektiği,bol besin ihtiyacı ve petek örme gibi işler,arının aktif beslenmesini gerektirir.Bunu sağlamakta arıcının işidir.Düzenli aralıklarla başlangıçta 2 hafta haftada 2,sonrada haftada veya 10 günde 1 olmak üzere 1 litre kadar şurup takviyesi uygun olacaktır.</b></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size: large; "><b>Diğer bir konuda ana arıların verimliliğidir.Ana arıları verimsiz koloniler ne yapılırsa yapılsın yeterince gelişmeyecekler,bal sezonlarına kovanları hazırlayamayacaklar bu tür kovanlarda arıcıya hem yük,hemde masraf olacaktır.Bu bakımdan ana arıları verimsiz olan kovanlar tesbit edilip işaretlenmeli,onlara yeni analar alınıp veya yetiştirilerek anaları değiştirilmelidir.Analarının öldürülüp kendilerine ana çıkartılması yanlış yöntem olup,hem 1 ay zaman kaybı hemde kalitesiz ananın ırkının devamına zemin hazırlamaktır.Bu bakımdan bu tür arılara arılığımızda bulunan kolonilerden verimli olanlardan transfer sistemiyle ana üretilip verilmesi gerekmektedir.Bilhassa genç arıcılar hatda bütün arıcılar kendi arılıklarında ana arı yetiştirmelidir.</b></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size: large; "><b>İlkbahar döneminde yeterince zayıf olan ve geride kalan koloniler işçi bakımdan fakir olduklarından gelişmeye yönelik çalışmalarıda zayıf olacaktır.Bu sorunun çözümünü şu şekilde yapmalıyız.Zayıf durumda olan kolonilere polen desteği yapılmalıdır.Polen yavru beslemenin temel besinidir.Koloni polen getirmede sıkıntı yaşıyorsa bu tür kolonilere sürekli kek desteği yapılmalıdır.Bu kek arıya polen desteği sağlayacaktır.Çam ve basra balında çalışan arıcılarda arılarının yavru atışını ve beslemesini sürekli kek desteği ile yapabilirler.</b></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size: large; "><b>İlkbahar çalışmalarının diğer önemli bir desteğide arının kuluçkalık dediğimiz bölgesinin sürekli geliştirilmesi gerektiğidir.İyi bir kolonide ilkbaharda 7-8 çıta civarında kapalı yani pupa halinde yavru bulunmalıdır.Bunu sağlamanın temel şartı ana arının peteklere yumurta attığı taban kuluçkalığa boş örülmüş petek takviyesi yapılmalıdır.Altda kapanmış pupalar alınıp ballığa çekilmelidir.Ballıkda yavruların çıkmasının ardından boşalmaya başlarken bu petekler hemen aşağıya verilir.Tam boşalması beklenmez.Boş peteklere arılar hemen bal serpecektir.Onun için arıcı sıkı kontroller yapmalı günü gelen tam siyahlaşmış yavrulu petekden yavrular çıkmaya başlayınca bu peteği kuluçkalığa indirmelidir.Kuluçkalıktaki henüz yeni kapanmış beyaz görünümündeki yavrulu çıtada yukarıya çekilir.Bu yöntem ana arının çalıştığı alanı daraltarak verimli çalışmasını sağlar.Bu çalışma kuluçkalığı kovanın tabanına tam yaymayıda sağlar.Zaman zaman polenli çıtalarda kontrol edilerek düzenlenmelidir.3 çıta arasında bir polenli çıtada bulunması yavru beslemede kolaylık sağlar.Polenli çıtaların en sona veya ballığa çekilmeside diğer yanlışlardan birisidir.Arı polen stoğuyla yavrularına besin depolamaktadır.Siz bu besini alıp yavrudan uzaklaştırırsanız arıyı yoracaksınız veya başka bir polen stoğu yapmasına fırsat vereceksiniz.Bu doğru bir iş değildir.</b></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size: large; "><b>İlkbahar çalışmalarının önemli ve etkin çalışmalarından bir diğeride arı zararlıları ile mücadeledir.Bilhassa son bahar veya kış döneminde varroa mücadelesi yapmamışsanız sürekli varroa ile mücadele konumunda olmalısınız.Zaten yapsanızda bir değişiklik olmayacaktır.Doğal ortamdaki varroalar arılarınıza polen veya nektar toplerken yapışacak kovana gelecektir.O zaman yapılacak en doğru iş hem arıları bahar ayında bala hazırlamak hemde varroadan korumak olmalıdır.Sakın ben şunu yaptım bunu yaptım diyerek tembellik yapmayınız.Varroa sizi beklemez.Sonbahara kadar kovanınızda güçlenerek sonbahar ayında kovanlarınıza ağır tahribat yaparak kışa girmeden sönecek veya zayıf gireceklerdir.</b></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size: large; "><b>İlkbahar ayında yapacağınız diğer bir çalışmada kuluçkalığın sıkışmasına fırsat vermemek olmalıdır.Sıkışan veya anası yaşlı olan kovanlar hemen ana arı memeleri oluşturup oğula yöneleceklerdir.Doğal oğulu kırmanın tek yolu kuluçkalığın sıkışmamasını sağlamakdan geçer.Başka bir yöntemide sıkışmaya başlayan arılardan çıta alarak suni oğullar üretmek veya zayıf kovanlara arı aktarmak olacaktır.Bilhassa zayıf kovanlara siyahlaşmış günü gelmiş kapalı pupa petekler veya peteklerin arılarıyla birlikte file torbalarla verilmesi yöntemidir.Bu file yöntemi pencere telinin çıtayı alacak şekilde ağzına fermuar dikilmesdir.arılı petek file torbaya konup fermuarı kapatılarak zayıf arılı kovana verilir.ortalama 36 saat sürede yeni kovanın kokusuna alışır.Kovandaki arılarda yeni gelenlerin kokusuna alışır.Torbadan çıta çıkarılır.Kovana bırakılır.Zayıf kovanlarınızıda bu yöntemle güçlendirmeniz mümkündür.Bende kendi arılığımda bu yöntemi uyguluyorum.Zayıf arılarada uygulamaya devam edeceğim.</b></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size: large; "><b></b></span><b><span class="Apple-style-span" style="font-size: large; ">Bu yazımızda bazı teknik konularla sizlere yardımcı olmaya çalıştık.Baharınız ve yazınız,sezonunuz bereketli olsun.</span></b></div><div><br /></div>Arıcı 07 ANTALYA</div><div><br /></div></div></div></div></span></div><div><br /></div><div><br /></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4983453129628665641.post-6072283521162113692009-09-30T00:03:00.001+03:002009-09-30T00:06:20.066+03:00PÜREĞENDE DAVET VAR<div style="MARGIN: 0px auto 10px; TEXT-ALIGN: center"><a href="http://1.bp.blogspot.com/_PIaoJHVn9TQ/SsJQE5HJ7YI/AAAAAAAADC4/l-lTJ4Vpc-I/s1600-h/P1030529.JPG"><img alt="" src="http://1.bp.blogspot.com/_PIaoJHVn9TQ/SsJQE5HJ7YI/AAAAAAAADC4/l-lTJ4Vpc-I/s400/P1030529.JPG" border="0" /></a> </div>Bugün arıların etrafında gezintide ve gözlemdeydim.Önce arıların suluklarını doldurdum.Etrafında püreğenlerden resimler aldım.Güzel açmıştı püreğen çiçekleri...<br /><div style="MARGIN: 0px auto 10px; TEXT-ALIGN: center"><a href="http://4.bp.blogspot.com/_PIaoJHVn9TQ/SsJQFDG_WAI/AAAAAAAADDA/Eelc0-4dJgY/s1600-h/P1030530.JPG"><img alt="" src="http://4.bp.blogspot.com/_PIaoJHVn9TQ/SsJQFDG_WAI/AAAAAAAADDA/Eelc0-4dJgY/s400/P1030530.JPG" border="0" /></a> </div>Bu eşek arısıda şaşırmış galiba...Önce resimledim.Sonra kafasına odun vurdum...<br /><div style="MARGIN: 0px auto 10px; TEXT-ALIGN: center"><a href="http://1.bp.blogspot.com/_PIaoJHVn9TQ/SsJQFhESVHI/AAAAAAAADDI/Pub2EVH5GmU/s1600-h/P1030531.JPG"><img alt="" src="http://1.bp.blogspot.com/_PIaoJHVn9TQ/SsJQFhESVHI/AAAAAAAADDI/Pub2EVH5GmU/s400/P1030531.JPG" border="0" /></a> </div>Püreğen çiçekleri yarışırcasına açıyor...Böyle bir görüntüyü arıcılığa başladığım 1998 yılından beri ilk kez görüyorum...<br /><div style="MARGIN: 0px auto 10px; TEXT-ALIGN: center"><a href="http://2.bp.blogspot.com/_PIaoJHVn9TQ/SsJQF9j2FxI/AAAAAAAADDQ/bvdyqEjCjBM/s1600-h/P1030532.JPG"><img alt="" src="http://2.bp.blogspot.com/_PIaoJHVn9TQ/SsJQF9j2FxI/AAAAAAAADDQ/bvdyqEjCjBM/s400/P1030532.JPG" border="0" /></a><br />Püreğen böyle açınca arılarda böyle güzelliği kaçırmak istemez herhalde...Onlarda önlerinin kış olduğunun bilincinde...Ondan dolayı hem polen hemde nektar kaynağı olan püreğenleri iyi değerlendiriyor.</div><div style="CLEAR: both; TEXT-ALIGN: center"><a href="http://picasa.google.com/blogger/" target="ext"><img style="BORDER-TOP-WIDTH: 0px; PADDING-RIGHT: 0px; PADDING-LEFT: 0px; BORDER-LEFT-WIDTH: 0px; BACKGROUND: 0% 50%; BORDER-BOTTOM-WIDTH: 0px; PADDING-BOTTOM: 0px; PADDING-TOP: 0px; BORDER-RIGHT-WIDTH: 0px; moz-background-clip: initial; moz-background-origin: initial; moz-background-inline-policy: initial" alt="Posted by Picasa" src="http://photos1.blogger.com/pbp.gif" align="middle" border="0" /></a></div><a href="http://picasa.google.com/blogger/" target="ext"></a>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4983453129628665641.post-42400414788771025142009-08-29T12:30:00.001+03:002009-08-29T12:31:57.576+03:00Kireç hastalığı<div align="right">Bu hastalık arıların larva döneminde görülen,larvanın önce siyahımsı sonra beyazlaşarak kovan önüne atılması halidir.Larva kireç halini alır.kurur.Beyazlaşır.Kireci andırdığından bu adla anılır.<br />Bu hastalığın en çok görüldüğü yerler deniz kıyısı ılıman ve nemli bölgelerdir.Zaten hastalık kovandaki nemin ve karbondioksidin atılamaması kovanın yeterince havalanmaması sonucu ortaya çıkar.Hastalık aslında bir tür Ascosphaera apis adı verilen fungus türü mantar hastalığıdır.Bu hastalığa yanlış ve zamansız beslemede sebeb olabilir.Geç güz ve erken ilkbahar beslemelerinde kovan ağzı arılarca daraltığı için kovan yeterince hava akımı yapamaz.Kovan içi karbondioksit ve nemişnin artmasından dolayıda bu hastalık ortaya çıkar.Çözümü ve tedavisi güçlü kovanlar ve kovanların havalandırılmasıdır.Ben kovan tabanlarına ve kovanın yan taraflarına şarjlı makkapla sandık çivisi kalınlığında delikler açıyorum.Bu kovanların havalanmasını sağlıyor.Ayrıca kovan nakilleri sırasındada kovanların havalanmasını ve arıların boğulmasını engelliyor.Her arıcı arılığında kullanacak araçlara bir şarjlı makkap eklemeli...<br />Değerli arıcı dostlar arılığınızda güçlü hastalıklara karşı dirençli bölgenize uyumlu ırklarla çalışmanız en doğru kural.Ama bu konuda bizim önümüzü açacak kurum ve kuruluşlar ülkemizde yok denecek kadar az...Şu bloklar sayesinde bilgi alışverişiyle yanlışlarımızı düzelterek MSN de konuşarak ülkemiz arıcılığının gelişmesine yardımcı oluyoruz.ORMAN BAKANLIĞIDA ülkenin değişik bölgelerinde arıların faydalanabileceği iklimlere uygun Akasya,ıhlamur,Deli kestane ve buna benzer bitki örtüsünü dikerek geliştirse ülkemiz arıcılığı nektar sıkıntısı çekmez arıcılık çok karlı hale gelir,işsiz kırsal alan gençlerine ve çiftçilerine bir iş imkanıda yaratılmış olur.Hayırlısı olsun diyerek yazımıza son veriyoruz.<br />Kalın sağlıcakla</div>Unknownnoreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-4983453129628665641.post-72394587578997353502009-08-25T09:56:00.001+03:002009-08-25T09:57:17.134+03:00YAVRU ÇÜRÜĞÜNÜN SEBEBLERİYavru çürüğü,Kapalı yani pupa halinde değişime girerek arıya dönüşen kurtcuğun ölerek kovan içinde koloninin çökmesine sebeb olan bir hastalıktır.Genel olarak hastalığa bir tür virüsün sebeb olduğu gerçektir.Virüs kovana değişik sebeblerle bulaşırsa kovan içinde kolayca arı sütü ile beslenir.Kapalı pupa haline gelince sayısı çoğalan virüs hem arı sütünün bozulmasına hemde zehirleyerek pupa halinde bulunan kapalı yavrunun ölümüne sebeb olur.Bu kapalı yavruların tümünün ölümüne sebeb olur.Ölen yavrular kovan içinde ağır bir kokuya sebeb olur.Zaten iyi bir arıcı bu kokuyu kolay alır.Çünkü;Rahatsız edicidir.Gelelim Çözümüne; Henüz tam bir tedavi yöntemi ve ilacı yoktur.Yapılacak iş kolaydır.Hemen arılığın yan veya arka tarafına ateş yakılır.Kovandan tüm petekler mevcut arısı çırpılarak alınır.Yanan ateşde bu petekler yakılır.Bu şekilde virüslerin arılıkda yayılması engellenir.Kovanın yerine iyice yakılarak veya sodalı su ile dezenfekte edilmiş başka bir kovan konur.Başka kovanlardan 2-3 tane tam kapalı yavrulu ve ballı petek konur.Hastalık oluşan kovanın arısı eski kovanın önüne konan bir çuvalın üstüne çırpılır.Arılar yeni kovana girerken hastalık oluşan kovanın içi gazete kağıdı veya ağaç kırıntıları ile yakılır.Böylece bu kovandan virüs buluşması önlenir.Çırpılan kovan dan çuval üstüne çırpılan arılar girince bu çuval da ateşde yakılır.Bu hastalık bulaşan kovan kendimiz tarafından işaretlenir.sıkça kontrol edilir. Bir ay süre içinde yeni kovandada hastalık ortaya çıkmazsa temizlik yapılmış demektir.<br />Bu hastalık bilinen arı hastalıkları içinde en tehlikeli olanıdır.BU BAKIMDAN ARICILAR HER ZAMAN BU HASTALIĞA KARŞI DİKKATLİ OLMAK ZORUNDADIR.Tüm arıcılara kolay gelsin.Hayati İNALUnknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4983453129628665641.post-1075724564327228262009-08-22T09:43:00.000+03:002009-08-22T09:44:29.440+03:00KOVAN TERKLERİNİN SEBEBLERİEylül ayı ve son baharda arıcıların yaşadığı en büyük temel aksaklıklardan birisininde arıların kovan terkleridir.Kovan terkleri son yıllarda dünya genelinde çok yaşanmaya başladı.Bu terkler sonucu,kovanı terk eden arıların büyük bir kısmı başka kovanlara girmekteler.Birkısmıda oğul çıkar gibi kovandan ayrılarak kaybolup gitmekte...<br />Kovan terk sebeblerini şöyle sıralayabiliriz;<br />1-Kovandaki arıların yaz sonu ve sonbahar önü yeterince bal üretememesi;Aç kalma korkusunu hisseden arı strese girer.Aynı stresi bal hasadı sonundada yaşar.(Bundan dolayı hasaddan sonra şerbet veye kek verilmeli)Stres sonucu çözümsüzlük arıların kovanı terk etmelerine sebeb olur.<br />2-Son Bahar güvesi;Güve petekleri kapladığı zaman(Genelde zayıf arılar)yaşama şartları bozulan arılar kovanı terk eder.Buna güve sürgünüde denir.<br />3-Kovan kokusu;Genelde arı fazla kokuyu sevmez.Çünkü kokular duyu sistemlerini bozar.Kovan içinde algılama sistemi iyi çalışmaz.Kovana has,ana arı ve işçi arıların durumu normal olarak algılanamaz.Yabancı işçiler kolaylıkla kovana girer.Yağmacılık yapma girişiminde bulunurlar.Bu durumda kovan korunamaz.Arılar iyi gelişemez.Kovan terk edilir.<br />Dün sahil arılığımda arılara sonbahar takviyesi yaparak kek vereyim dedim.Arılığımda 65 civarı kovan var.Kek verirken 3 kovan arının kovan teri yaşadığını gördüm.Hatda arılardan biriside fena bir arı değildi...Balı,iyi bir yavrusu vardı.Toplam 3 çıtalık olan bu arının kovanı terk etme sebebini dün fazla çözemedim.Çünkü;Hava sıcak ve niyetli olunca kendi konumumu korumak istedim.Bugün akşam üstü inceleyeceğim.Kovan terk sebebleri bunlarla sınırlı değil.daha başka sebeblerde var.Onlarıda yazacağız.sizlerde böyle yaşadığınız arı terk sebeblerini yorumlarla yazarsanız temel faktörleri birleştirip önlemleri alabiliriz.<br />Değerli arıcı dostlar, en büyük kovan terk sebebi açlık stresi...Arılar sabit noktada yıl boyu kalıyorsa yer değiştirme ve taşıma yapılmıyorsa bu sıkıntıyı yaşarlar.Sabit noktada kalan arılarda ikinci bir sıkıntıda arı hastalıklarıdır.Arı hastalıkları sabit yerde kalan arıların kolay çökmelerine sebeb oluyor.Bundan dolayıda arıların yerini ortalama olarak 3 kez değiştirmek çok faydalı...Zaman olarak şöyle denilebilir.1-İlkbahar yeri2-yaz yeri3-sonbahar ve kışlık...<br />Bu yazının devamında buluşmak isteğiyle...Hoşça kalınHayati İnalhttp://www.blogger.com/profile/17423305480856543391noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4983453129628665641.post-12958353016900814972009-08-20T07:55:00.000+03:002009-08-20T07:57:08.024+03:00HASAT BİTTİ<div><a href="http://3.bp.blogspot.com/_PIaoJHVn9TQ/SouOTbQETXI/AAAAAAAAC7A/B9eSsQuDymE/s1600-h/P1020797.JPG"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5371543444953255282" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 400px; CURSOR: hand; HEIGHT: 225px; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="http://3.bp.blogspot.com/_PIaoJHVn9TQ/SouOTbQETXI/AAAAAAAAC7A/B9eSsQuDymE/s400/P1020797.JPG" border="0" /></a><br /><div>Artık mevsimin son finalini tamamladık.Yaz hasadını yaptık.Beklediğimiz kadar bir hasat olmadı.Aslında sebeblerinide biliyorum.Ama gönül çok bekliyor.Ben ne diyebilirim.Yaz yağmurları aralıklarla haftada bir iki defa daima yağdı durdu.Bitkideki nektar daima yıkandı.Arıda nektar yıkanınca fazla bir bal yapamadı.Yinede şükürler olsun.Çevremde ve ülkenin değişik yerlerindeki arıcılarda bu durumun farkında.Onlarda memnun değiller.Şimdi geride çam balı ve püreen var.OLURSA...Yoksa bu yılı tamamladık.Sağlık olsun.</div><div>Çam balı için pek umutlu değilim.Çam basrası hava serin ve nemli olursa öyle oluşuyor.Püreende ancak iyi bir yağmur yağarsa.Öyle olunca çam ve püreenden bir şey beklemiyorum.Çünkü;Akdenizde ağustos ve Eylülde yağmur yağma oranı %10 ...10 yılda bir püreen bal veriyor.Çünkü;Yağmur yağmazsa bitkiyaz sıcağı ile kavrulduğundan nektar verecek nemi toprakdan alamıyor.Kuru ve kokusuz nektarsız çiçekler açıyor.Hayırlısı olsun.</div><div>Şimdilik yapılacak iş arıların güz bakımı ve son dönem güçlü yumurta oluşumlarını sağlamak ...Başka bir iş yok.Sonuçda RAMAZAN geldi.TÜM ÜLKEMİZİN DOST VE ARKADAŞLARIMIZIN ARICILARIN RAMAZANI MÜBAREK OLSUN.<br />Hayati İNAL</div></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4983453129628665641.post-85149039736636619902009-07-29T01:15:00.001+03:002009-07-29T01:17:30.772+03:00KENDİNİDE BLOĞUNUDA GÜNCELLE<div align="center">Bloklarda yazdığımız yazı ve bilgiler öylesine kabarıyorki zamanla bu yazıları bulmak okumak hem zor hemde zaman alıcı oluyor.Bunu kolaylaştırmanın tek yolu bloğunuza arayıp bulma gadgeti eklemenizdir.Benim bloklarda aradığınız konu ile ilgili bir bilgi arıyorsanız konu başlığını yazarak kolayca bulabilirsiniz.Benden sizleri uyarması...Gadgetleri inceleyerek buloğunuzuda güncel tutun.</div><div align="center"></div><div align="center"></div><div align="center"><a href="http://1.bp.blogspot.com/_dWL7CBVp22g/Sm9r9CRvTwI/AAAAAAAAAdU/4drsAGgQn0o/s1600-h/P1020697.JPG"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5363624377549016834" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 400px; CURSOR: hand; HEIGHT: 300px; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="http://1.bp.blogspot.com/_dWL7CBVp22g/Sm9r9CRvTwI/AAAAAAAAAdU/4drsAGgQn0o/s400/P1020697.JPG" border="0" /></a></div><br /> Hayati İNAL Arıcı 07Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4983453129628665641.post-69689393908153691742009-07-20T17:07:00.004+03:002009-07-20T17:17:01.767+03:00İbrahim ALBAYRAK Kayıp Aranıyor.<a href="http://4.bp.blogspot.com/_k0R3RYVha7g/SmR7UESlbZI/AAAAAAAAADA/2e9-XHrpxvU/s1600-h/P1030303.JPG"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5360545041157025170" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 400px; CURSOR: hand; HEIGHT: 300px; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="http://4.bp.blogspot.com/_k0R3RYVha7g/SmR7UESlbZI/AAAAAAAAADA/2e9-XHrpxvU/s400/P1030303.JPG" border="0" /></a> İbrahim albayrak kayıp aranıyor.Görenlerin 0 532.....nolu telefona haber vermeleri rica olunur...Bloğu kurduk.Hala yazı yazmıyor...Galiba şu analardan kurtulamadı.İşi bu gidişle zor.Allah yardımcısı olsun.Bloğa uğrayanlar bloğun terkedildiğini zannetmesin.Arasıra yazacağız.Bazzende bugün olduğu gibi Arıcı 07 ye yazdığımız haberleri kopyalayıp burdada yayınlayacağız.<br /><div><a href="http://1.bp.blogspot.com/_dWL7CBVp22g/SmQ93Rep0-I/AAAAAAAAAc8/s_hscz8AIBY/s1600-h/P1030302.JPG"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5360477476271805410" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 320px; CURSOR: hand; HEIGHT: 240px; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="http://1.bp.blogspot.com/_dWL7CBVp22g/SmQ93Rep0-I/AAAAAAAAAc8/s_hscz8AIBY/s320/P1030302.JPG" border="0" /></a><br /><div>Bu haftayıda yine şükür geçen haftalar gibi arılarla tamamladık.Durum nasıl diye sorarsanız;Herşey iyi gibi gözüküyor.Ancak;Henüz daha dereyi atlamadık.Arılar hırçınlaşmaya başlamışlar...Arılığın çevresinde bile serbest dolaşmama izin vermiyorlar.Bekçiler yasak bölge diyorlar...Bizde tedbiri kıyafete başvuruyoruz.O zamanda üstlüğe öylesine üşüşüyorlarki tütsü bile arıyı caydırmaya yetmiyor.Bende kekik yağlı kekik suyunu tütsü ile kullanıyorum.Hem arıyı biraz caydırıyor,hemde varroa mücadelesi yapmış oluyorum.<a href="http://1.bp.blogspot.com/_dWL7CBVp22g/SmQ8WR-NM8I/AAAAAAAAAc0/GybDHzd0VoU/s1600-h/P1030304.JPG"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5360475809956836290" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 320px; CURSOR: hand; HEIGHT: 240px; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="http://1.bp.blogspot.com/_dWL7CBVp22g/SmQ8WR-NM8I/AAAAAAAAAc0/GybDHzd0VoU/s320/P1030304.JPG" border="0" /></a> Yukarda gördüğünüz görüntülü resim ballığın 2.katı...Arıların bir kısmı iyi bal atıyor ancak buna mukabil balı sırlama oranı düşük.Balları arılar tam sırlamıyorlar hala...Sebebini biliyorum...Sizlerde dikkat edin.Arı balı olgunlaştırınca sırlamaya başlıyor.Bunun sıcakla soğukla ilgisi falan yok.Bizim ballar daha henüz yeni olgunlaşıyor gibi...<br /><br /><br /><div><a href="http://4.bp.blogspot.com/_dWL7CBVp22g/SmQ4khijVDI/AAAAAAAAAcs/p3ZykKvQs4A/s1600-h/P1030297.JPG"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5360471656607470642" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 320px; CURSOR: hand; HEIGHT: 240px; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="http://4.bp.blogspot.com/_dWL7CBVp22g/SmQ4khijVDI/AAAAAAAAAcs/p3ZykKvQs4A/s320/P1030297.JPG" border="0" /></a>Toroslardada Havalar ısınmaya başladı.Arılar bal mevsimine tam olarak girmişler gibi...Ama tezatlarıda yaşıyor insan...Nektar akışı iyi olunca,devamlı haftalık yağan yağmurla polen kaynaklarıda güçlü ve dinç kalınca yavru atmaya devam ediyorlar.Dün katlı arılarla çalıştım.Kuluçkalık adını verdiğim kovanlarda iyi yavru var.9 çıtalık kovanların tümünün kuluçkalığı kapalı pupa yavru kaplı...Sol baş ve sağ baş çıtalarda bile yavru var.Halbuki etek adını verdiğimiz bu bölümlerde bal kaplı olması gerekirdi...Diğer bir farklı durum..;Erkek arılar kovanlardan dışlanmış değil...Hala bakımdalar...keyfleride yerinde.Bazı 2009 analı kovanlarımız bile analarını kesmişler...Yeni analar çıkarmışlar veya çıkaracaklar.Bu arada 3-4 tane çok güçlü kovanımızda oğul salmış...Geriye kakan arı miktarı 5-6 çıta ancak...Bende bu tür kovanları cezalandırdım.Anaları yeni olduğu için ne kadar ballı çıtaları varsa aldım.Diğer kovanların ballıklarına aktardım.Kendileri çalışıp yiyecekleri balı yapsınlar.Oğul sala n veya salma teşepbüsü olan kovanlara hiç acıyamam...Sonra onlarda bana acımıyorlar.Toroslara götürdüğüm toplam kovanlı arı sayım 39 du.Şimdi orada 58 arılı kovanım var.Oğula yönelenleri veya yakaladığım ana memeli kovanları böldüm.Oğul salma hislerini kırdım.Bunu yaptığım 2 tane kovana işaret koymuştum.Durumları nasılmı?....Petekleri dahi örerek ballığı bile doldurmak üzereler...Sizde acımayın.Çünkü;Arının oğula gitme isteğini kırmak bizi yoruyor. En iyisimi arılıkda boş kovan eksik olmayacak....Bizde bu hafta 5 tane getirdik,tamamını kullandık...Zorunlu olarak...Haftaya 2-3 kovan daha getirmeli,buradan yumurta atan yeni üretilen kovanlarıda sahildeki arılığa aktarmalıyım.Bal mevsimi sonunda arıların nereye gideceği belli olmaz.Belki yolumuz Fethiyeye çam balına doğru olabilir...Kısmet...<br /><br /><br /><br /><div><a href="http://2.bp.blogspot.com/_dWL7CBVp22g/SmQzzJ8rAKI/AAAAAAAAAck/M0MvMKMFvLc/s1600-h/P1030296.JPG"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5360466410414473378" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 320px; CURSOR: hand; HEIGHT: 240px; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="http://2.bp.blogspot.com/_dWL7CBVp22g/SmQzzJ8rAKI/AAAAAAAAAck/M0MvMKMFvLc/s320/P1030296.JPG" border="0" /></a> Hafta sonuna kadar 3-4 gün Toroslardaki (Yukarıkaraman Köyü)arılığımızda arılarımızla beraber olduk.Arılarımız öylesine hırçınki bana 3-4 günlük zaman diliminde iyi baskı yaptılar.Arılığın değil içinde çevresinde bile beni doğal giysilerimle dolaşmama izin vermediler.Anlıyorum artık sebebini her yıl bal mevsimi yaklaşınca hırçınlaşıyorlar.Geçen yılda bal mevsiminde bal kesmemi bayağı zorlaştırmışlar engellemişlerdi.Çünkü;Arılıkda yüksek oranda bal kokusu var.bu koku olduğu zaman böyle olayları yaaşamak mümkün.Ama önümüzdeki hafta sonu özel bir denemem olacak,bal kokusunun yayılmasını engelleme veya başka bir doğal koku ile önleme.Kafamda tasarladım.Deneyeceğiz bakalım...Sonuçlarını inşaallah iyi paylaşırız... </div></div></div></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4983453129628665641.post-21167962847520955832009-06-15T19:44:00.002+03:002009-06-15T19:58:18.600+03:00ÇALIŞMALARIMIZ<a href="http://3.bp.blogspot.com/_k0R3RYVha7g/SjZ6_ywr-qI/AAAAAAAAAC4/pomsBLpIpaY/s1600-h/P1020819.JPG"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5347596843925371554" style="FLOAT: left; MARGIN: 0px 10px 10px 0px; WIDTH: 400px; CURSOR: hand; HEIGHT: 225px" alt="" src="http://3.bp.blogspot.com/_k0R3RYVha7g/SjZ6_ywr-qI/AAAAAAAAAC4/pomsBLpIpaY/s400/P1020819.JPG" border="0" /></a><br /><div> </div><div> </div><div> </div><div> </div><div> </div><div> </div><div> </div><div> </div><div> </div><div> </div><div> </div><div> </div><div> </div><div>Sevgili Arıcı Dost ve Arkadaşlarım;</div><div> Bu yıl çalışmalarımda istemediğim ve planlamadığım işimi engelleyen aksaklıklar oldu.Arılığım yakılarak zarar verildi.Kovanlarım yakıldı.Arılı kovanlarım çalındı...Vs...Bu engeller çevremde benden ana arı alan ve grup siparişi vermek isteyen dost ve arkadaşların isteğini yerine getirmemde engel oldu.Maddi olarak yıprandım.Manevi olarak yıprandım.Ayakda durmakda zorlandım.Ama sağlık olsun...En önemlisi şükür ayaktayız ve hamd olsun yaşıyoruz.Çabalarımız ve arıcılık ailesine katkılarımız sürmeye devam edecek.Evdede internet bağlantısını kapattım.Zorunluluk doğdu.Oğlum derslerini aksattı...Öyle olunca bende şimdi zaman zaman bloğa misafir gibi uğruyorum.Çoğu zamanda arkadaşım Hayati İNAL'A mesangerle yazıyı gönderip onun yazıp yayınlamasını rica ediyorum.Bu yazıyıda o yazıp yayınlayacakŞimdi arılarımla doğum yerim olan memleketim Burdur'dayım.Burası Antalya'ya göre daha serin gibi...Ana arı üretme işine burada devam ediyorum.</div><div> Tekrar görüşmek ve yazmak dileğiyle hoşça kalın.Bana telefonla ulaşabilirsiniz.</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4983453129628665641.post-89395967753090915622009-05-07T01:41:00.007+03:002009-05-07T01:54:50.395+03:00İBRAHİM ALBAYRAK ANA ARI ÜRETİM TESİSLERİ...<a href="http://1.bp.blogspot.com/_k0R3RYVha7g/SgITO5cV8kI/AAAAAAAAACQ/sSs4X7f1muY/s1600-h/Görüntü002.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5332846055418884674" style="FLOAT: left; MARGIN: 0px 10px 10px 0px; WIDTH: 400px; CURSOR: hand; HEIGHT: 300px" alt="" src="http://1.bp.blogspot.com/_k0R3RYVha7g/SgITO5cV8kI/AAAAAAAAACQ/sSs4X7f1muY/s400/G%C3%B6r%C3%BCnt%C3%BC002.jpg" border="0" /></a> Bu resimleri yayınlamak için çekeli bir hayli zaman oldu.Bilgisayar çökünce ancak bu gece yayınlayabiliyorum.Resimde Arkadaşım İbrahim ALBAYRAK...Analara böyle bakıyor.Cuma namazı dönüşü (!0 gün önce)resim çekeceğim diyince böyle poz verdi.Arılarıda gerçekden kendisi gibi uysal.Benim arılıkda böyle bir girsinde göreyim.Isırmadık bir yerini koyacaklarmı?Bizim Albayrak bu yıl çok tufana uğradı..Arılığı yakıldı,yenide enson 15 ovan arısı çalındı.Böyle oluncada işleri ve siparişleride aksadı.Allah yardımcısı olsun.<br /><div><a href="http://4.bp.blogspot.com/_k0R3RYVha7g/SgITFtt11YI/AAAAAAAAACI/RM2GhLfv_ww/s1600-h/Görüntü004.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5332845897652229506" style="FLOAT: left; MARGIN: 0px 10px 10px 0px; WIDTH: 300px; CURSOR: hand; HEIGHT: 400px" alt="" src="http://4.bp.blogspot.com/_k0R3RYVha7g/SgITFtt11YI/AAAAAAAAACI/RM2GhLfv_ww/s400/G%C3%B6r%C3%BCnt%C3%BC004.jpg" border="0" /></a><br /><br /><div><a href="http://1.bp.blogspot.com/_k0R3RYVha7g/SgIS9Vkf5nI/AAAAAAAAACA/2K2-iVEj2ss/s1600-h/Görüntü006.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5332845753731638898" style="FLOAT: left; MARGIN: 0px 10px 10px 0px; WIDTH: 300px; CURSOR: hand; HEIGHT: 400px" alt="" src="http://1.bp.blogspot.com/_k0R3RYVha7g/SgIS9Vkf5nI/AAAAAAAAACA/2K2-iVEj2ss/s400/G%C3%B6r%C3%BCnt%C3%BC006.jpg" border="0" /></a><br /><br /><br /><div><a href="http://4.bp.blogspot.com/_k0R3RYVha7g/SgIS1NcfTQI/AAAAAAAAAB4/POTHWAPwmko/s1600-h/Görüntü007.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5332845614111608066" style="FLOAT: left; MARGIN: 0px 10px 10px 0px; WIDTH: 300px; CURSOR: hand; HEIGHT: 400px" alt="" src="http://4.bp.blogspot.com/_k0R3RYVha7g/SgIS1NcfTQI/AAAAAAAAAB4/POTHWAPwmko/s400/G%C3%B6r%C3%BCnt%C3%BC007.jpg" border="0" /></a><br /><br /><br /><br /><div><a href="http://4.bp.blogspot.com/_k0R3RYVha7g/SgISsIan3iI/AAAAAAAAABw/DLHLiB0gxYc/s1600-h/Görüntü008.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5332845458142780962" style="FLOAT: left; MARGIN: 0px 10px 10px 0px; WIDTH: 300px; CURSOR: hand; HEIGHT: 400px" alt="" src="http://4.bp.blogspot.com/_k0R3RYVha7g/SgISsIan3iI/AAAAAAAAABw/DLHLiB0gxYc/s400/G%C3%B6r%C3%BCnt%C3%BC008.jpg" border="0" /></a><br /><br /><br /><br /><br /><div><a href="http://2.bp.blogspot.com/_k0R3RYVha7g/SgISkkib8sI/AAAAAAAAABo/6avfZ8mgkVk/s1600-h/Görüntü009.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5332845328252793538" style="FLOAT: left; MARGIN: 0px 10px 10px 0px; WIDTH: 300px; CURSOR: hand; HEIGHT: 400px" alt="" src="http://2.bp.blogspot.com/_k0R3RYVha7g/SgISkkib8sI/AAAAAAAAABo/6avfZ8mgkVk/s400/G%C3%B6r%C3%BCnt%C3%BC009.jpg" border="0" /></a><br /><br /><br />Üsstde solda çadırlarımı..üstdeki resimde arılığın konumu.Yandaki resmide çapraz aldım.<br /><br /><br /><div></div></div></div></div></div></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4983453129628665641.post-36840271906259082222009-03-28T10:12:00.003+02:002009-03-28T11:21:11.624+02:00SEVENLERİNİN BAŞI SAĞ OLSUNDeğerli lider,fikir adamı ve BBP Genel Başkanı sayın MUHSİN YAZIOĞLU'nu elim bir helikopter kazası sonucu fani dünyadan Uğurlamış bulunuyoruz.Kederli ailesi BBP li tüm partili vatandaşlar ve Onun değerli kader arkadaşlarının başı sağolsun.Mekanı CENNET olsun.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4983453129628665641.post-81290787895786052572009-02-22T08:10:00.002+02:002009-02-22T08:22:51.646+02:00HAZIRLIKLARIMIZBaharın hızlanmaya başladığı şu günlerde çalışmalarımızda bir hayli yoğun.Bir tarafdan arılarımızı güçlendirme çabası içinde,diğer yandan ana üretme hazırlıklarımız araç ve gereçleri düzenleme hazırlama çalışmalarımız sürüyor.Baharın ilk günleri ile birlikde bizde kendimize has transfer ve diğer teknikleri kullanarak ana üreteceğiz.Analarımızın ilk bölümü mart sonu ile nisan başında hazır olacaktır.Ana arı ihtiyacı olan veye olabilecek arıcı arkadaşlarımız ve dostlarımızdan ana siparişini almaya başladık.Akdenizde mart ayının başındada 2 hafta sonra ana arı üretmiş olabilirdik.Ancak yeterli erkek arı sayı ve nüfusu gün dönüşü denilen 21 mart tarihinden sonra istenilen sayı veseviyeye ulaşabiliyor.İlkbahar günlerinde kovandaki erkek arı nüfsusu % lik olarak %5 seyiyesine ulaşınca üretilen ve çiftleşen ana arıların kalitesi çok iyi olmaktadır.Ancak suni tohumlama tekniği bunun dışında düşünülmelidir.Suni tohumlama sırasında kullanılan erkek arılarda bile sperma oranı ısıya bağlıdır.Hava ısısı normal hissedilir düzeye çıkmadan verim alma oranı düşük kalmaktadır.<br /> Değerli arıcı dostlarımız Ana arı siparişlerinizi E meil veya telefonla bildirebilirsiniz.İyi ve verimli çalışmalar dilerim.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4983453129628665641.post-13437189711145510642009-02-12T22:12:00.001+02:002009-04-04T18:48:15.873+03:00TÜRKİYE NİN ARICILIK SİTESİ<a href="http://www.assale.net/">TÜRKİYE NİN ARICILIK SİTESİ</a><br /><br />Hayati İNALUnknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4983453129628665641.post-32495851945163123682009-01-31T18:55:00.000+02:002009-01-31T18:55:29.310+02:00ÇIKTIK BAHARA DOĞRU...YOLA..<div style='text-align:center;margin:0px auto 10px;'><a href='http://3.bp.blogspot.com/_LyDJg-ERXx8/SYSCgXALEBI/AAAAAAAAKVk/BOshK2eWoNA/s1600-h/Ar%C4%B1c%C4%B1+07+007.jpg'><img src='http://3.bp.blogspot.com/_LyDJg-ERXx8/SYSCgXALEBI/AAAAAAAAKVk/BOshK2eWoNA/s320/Ar%C4%B1c%C4%B1+07+007.jpg' border='0' alt='' /></a> </div><br /><br /><br /><br /><br /><br /> SEVGİLİ ARICI DOSTLARIMIZ;<br /><br /> Ömrü olana geliyor bahar,Akdenizde 15 gün sonra başlar hafifden güzel güneşlik günler.Tabiat ana gösterir hünerini...Sunar o eşsiz güzelliklerini...Başlayın Akdenizin arıcıları arılarınıza gönülden bakmaya.Onları beslemeye...Çünkü:En çok kayıp şubatda olur.Açlıkdan...Arı yavruya geçer,bal tüketimi artar.Nektar henüz bol değil...Nektar akışı ancak en erken mart ile olur.O bakımdan arılar hem varroa desteği için ilaçlanmalı,şerbet verilerek yumurtaya teşvik edilmeli...Tabi yazdıklarımız Antalya ve Akdeniz kıyısına has.Şimdilik...Önümüzdeki günlerin ne getireceğini ancak Allah bilir.Bakarsın güçlü bir kar yağışı olur,kar Akdenize sarkar,o zamanda arılar yavru söker,mahvolur.Onun için bu durumda göz ardı edilmeden dikkatlice mart ayına kadar 3-4 defa 1er litre koyu kıvam şerbet verilebilir.Hayırlısı diyerek,herkese kolaylıklar dileyerek başarılı ve bereketli bir sezon dilerim.ARICI 07<div style='clear:both; text-align:CENTER'><a href='http://picasa.google.com/blogger/' target='ext'><img src='http://photos1.blogger.com/pbp.gif' alt='Posted by Picasa' style='border: 0px none ; padding: 0px; background: transparent none repeat scroll 0% 50%; -moz-background-clip: initial; -moz-background-origin: initial; -moz-background-inline-policy: initial;' align='middle' border='0' /></a></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4983453129628665641.post-47239695993377899482009-01-17T21:08:00.002+02:002009-01-17T21:12:28.351+02:0017 OCAKTAYIZ<div style="MARGIN: 0px auto 10px; TEXT-ALIGN: center"><a href="http://1.bp.blogspot.com/_LyDJg-ERXx8/SXIsxTXP4YI/AAAAAAAAJvc/_shDSGDvagE/s1600-h/Hyt9.jpg"><img alt="" src="http://1.bp.blogspot.com/_LyDJg-ERXx8/SXIsxTXP4YI/AAAAAAAAJvc/_shDSGDvagE/s400/Hyt9.jpg" border="0" /></a><br />Değerli Arıcı ve Blokcu Arkadaşlar;Bizim Blok sahibi İbrahim Albayrak bir süre sizlerden ayrı kalacak.Sebebi kendince özel...Böyle olunca beni zaman zaman haber bazen kolaj çalışması bazen karma resimler olmak üzere haber kaynaklarını Albayrak07 bloğundada uygulamam için yazar seçti.Nasip olursa ana arı ve arıcılık çalışmalarını haber ve resim olarak sizlere bu blokdan sunabileceğimiz tarih Şubatın sonu ile 10 mart arası olur.Şu an arılarımız akdenizde yaz ayında tatile çıkmış futbolcular gibi dolaşıyor.Hava sıcaklığı iyi.Gündüzleri 15 derece civarı geceleride 6-8 derece civarı...Hava sıcaklığı gündüzleri 20 dereceyi,gecedede 11-12 dereceden aşağı düşmemeye başladığı anda uyandırma ve yavruya yönlendirme çalışmasına yani gün aşırı az az şerbet vermeye başlarız.sık ve az şerbeti alan arı yavruya doğru kaymaya başlıyor.Tabi daha ortalama 1 ay kadar zamanımız var.</div><div style='clear:both; text-align:CENTER'><a href='http://picasa.google.com/blogger/' target='ext'><img src='http://photos1.blogger.com/pbp.gif' alt='Posted by Picasa' style='border: 0px none ; padding: 0px; background: transparent none repeat scroll 0% 50%; -moz-background-clip: initial; -moz-background-origin: initial; -moz-background-inline-policy: initial;' align='middle' border='0' /></a></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4983453129628665641.post-91418985137186252182008-12-30T18:55:00.001+02:002008-12-30T18:58:38.693+02:002008 BÖYLE SOĞUKLA 20O9 BOLLUK VE BEREKETLE...<div style="MARGIN: 0px auto 10px; TEXT-ALIGN: center"><a href="http://2.bp.blogspot.com/_LyDJg-ERXx8/SVpSLP7pHAI/AAAAAAAAJdc/PIJrmssOEek/s1600-h/Ar%C4%B1c%C4%B1+07+011.jpg"><img alt="" src="http://2.bp.blogspot.com/_LyDJg-ERXx8/SVpSLP7pHAI/AAAAAAAAJdc/PIJrmssOEek/s400/Ar%C4%B1c%C4%B1+07+011.jpg" border="0" /></a><br />Kış bir geldi,pir geldi...Bu söz geçmişte az raslanan olaylara söylenirmiş.Bu yıl aralık ayının 20 sine kadar Antalya öylesine ılıktıki sanki kış böyle geçecek sandık.Ancak son 4-5 gündür esen poyraz(Kuzey Rüzgarı)yaylaların soğunu akdenizin kıyısına kadar taşıyor.<br />Sevgili Arıcı Dost ve Arkadaşlarım;Aslında pek ümitli değilim ama,yüce ALLAH herşeyin hayırlısını ülkemize nasip eylesin."2009 BAŞTA ÜLKEMİZ TÜRKİYE CUMHURİYETİNE OLMAK ÜZERE,TÜM TÜRK DEVLETLERİNE İSLAM ALEMİNE HAYIRLARA VESİLE OLMASI DİLEĞİYLE,BOLLUK VE BEREKET GETİRMESİNİ YÜCE ALLAHDAN NİYAZ EDERİM.<br />2009 YILI HAYIRLI YAĞIŞLARLA ÜLKEMİZE BOLLUK VE BEREKET GETİRSİN.Hayati İNAL<br /></div><div style='clear:both; text-align:CENTER'><a href='http://picasa.google.com/blogger/' target='ext'><img src='http://photos1.blogger.com/pbp.gif' alt='Posted by Picasa' style='border: 0px none ; padding: 0px; background: transparent none repeat scroll 0% 50%; -moz-background-clip: initial; -moz-background-origin: initial; -moz-background-inline-policy: initial;' align='middle' border='0' /></a></div>Unknownnoreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-4983453129628665641.post-77515533531578736512008-12-29T19:35:00.002+02:002008-12-29T20:06:16.490+02:00KOVANLARDA ANA ZAYİATININ SEBEBLERİ <span class="Apple-tab-span" style="white-space:pre"> </span>Değerli arkadaşlar;bu yazımda ana zayiatlarının sebeblerini maddeler halinde yazmaya çalışacağım.<div>1-Ananın olgunluk yaşı.Bazı zamanlarda kovanlarda kendiliğinden çıkan ana arılar,zamanı geçmiş 3-5 günlük yumurtalardan üretilir.Bu analar yeterince arı sütü ile beslenmediğinden katır misali çiftleşme zamanında sperm kesesi gelişmediğinden fazla sperm depolayamaz.Böyle analar kovanda yeterli yumurta atamazlar.Yeterli yumurta atmayan işçi arıların bakımı sonucu üretken olmayan analar boğularak öldürülür.Bu boğma işlemi genelde ters zamanlarda olur.Sonbaharda veya kış girişinde.Kovanda anasız kalarak söner.</div><div>2-Ana arının çiftleşme uçuşu sırasında dişi organında erkek arının penisinin kalması;Böyle durumdaki ana arılarda yeterince çiftleşemez.Çiftleşme uçuşu sonunda kovana dönerler.arka tarafında incecik kalıntı görülür.Çoğu arıcı bu kalıntıyı çıkarınca sorunun bittiğini düşünür.Aslında sorun yeni başlamıştır.Bu tür analarda yeterince sperm depolayamadığından verimli olamaz.sonucu hüsrandır.</div><div>3-Kovanda genç arı nüfusunun az olması;Bilhassa ilkbaharda bazı kovanlar silkinip şaha kalmamaz.Sebebi basittir.Ana arıyı besleyen işçi arılar 1-10 günlük genç işçilerdir.Bunların sayısı ilkbaharla birlikte düzenli olarak artmıyorsa kovan yavaş yavaş gider.Yerinde sayar.Bilhassa Polen iyi geldiği halde ana yumurtayı az atarsa yaşlı işçiler erken ilkbahar başında anayı boğar.Bu durumda kovan zayıf olduğu için yeni ana çıkarıp toplanması mümkün olmaz.</div><div>4_Yaşlı analar sperm kesesinde sperm bitince döllenmemiş yumurta atarlar.Bilirsinizki döllenmemiş yumurtadan erkek arı(Badanoz) çıkar.Bu durumda ana arıyı işçiler boğmaz.Ancak kovanın dengesi bozulur.Zamanında müdahele edilmezse kovan çöker.</div><div>5-Besin Bozukluğu ve yetersizliği;Bilhassa ilkbaharda arılar yeni baharla birlikte ısınma ile hızlanarak gelişme isteği duyarlar.Ancak arılar polen ve nektar sıkıntısı çekerse kovan gelişemez.Bundan dolayı ilkbahar beslemesi önemlidir.Hava sıcaklığının gündüz 20 drece gecede 10 derece olduğu ilkbahar günlerinde uyandırma şerbeti takviyesi yapılmalı...Bu şerbet yapılırken 1 ölçek su 1,5 ölçek şekerle başlanmalı,zamanla 1/1 e inilmelidir.</div><div> Bugünlük yazacaklarımızı burada noktalıyorum.Gelecek günlerde bu konularla ilgili ayrıntılara devam ederiz.</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4983453129628665641.post-70780022780477558692008-11-20T21:59:00.003+02:002008-11-20T22:04:05.153+02:00YİNE! ARILIĞIMI VE KOVANLARIMI YAKTILARDeğerli arıcı arkadaş ve dostlarım.Birileri bana kafayı fena taktı.Ben insanlara hep yardımcı olma çaba ve gayreti içerindeyim.Paralı parasız her zaman isteyene ana arı vermeme rağmen hala beni sevmeyen anlamayan insanlara kendimi nasıl tanıtabilirim.Neyazık ki kovanlara zarar verenler yine işbaşında idi.10 gün geçmediki zarar verenler yakalanamadığı gibi,475 adet strafor ana yetiştirme kovanlarını,120 adet boş kovan ve ballıkları yaktılar bu sefer.Sizce kim bunlar?Bir kişi çıkıpta seni veya arılarını istemiyoruz demedi.Orman arazisinde konaklama izini alınmış kimseye zararı olmayan,yerleşim yerinden ve tarım arazilerinden uzak bir yer.Bildiğim kadarı ile kimseyle husumetim yok.o köyüde ,köy sakinlerini de tanımam.Allah beterinden saklasın.Ya orman yansaydı.Hiç mi düşünemediler bunu.Orman itfaiyesi söndürmüş.Zamanında yetişmiş.ALLAH RAZI OLSUN YANGINI GÖRÜPTE İTFAİYEYİ ARAYANA..Beni bırakın herkesin hakkı olan akciğerimiz ormanı yanmaktan kurtaran o kişiye teşekkür ederim.işte gerçek bir vatansever.Bir yandada gözünü kırpmadan,hiç düşünmeden arılara,kovanlara ve bana zarar veren yakan kişi.Demekki bu ülkede hala iyi insanlar ve iyi gibi görünen insanlar var.Ne yapalım ? bence böyle insanları allaha havale edelim. ibrahim albayrakUnknownnoreply@blogger.com5